İşte yeni kitabı:'İzmir Cumhuriyet Savcısı Durmuş Taşdemir'le 'ŞİİR YOLCULUĞU'

İşte yeni kitabı:'İzmir Cumhuriyet Savcısı Durmuş Taşdemir'le 'ŞİİR YOLCULUĞU'
17 Nisan 2021 - 16:06 - Güncelleme: 17 Nisan 2021 - 16:18
Çocukluğumdan başlayarak sürüyor şiir yolculuğum ve çocukluğumdan beslenerek. Yoksulluk diye gördüklerimizin, yaşadıklarımızın aslında birer varsıllık olduğunu şimdilerde anlayabiliyorum. Çocukluğumda yaylalarda çayın kenarına kurulan kazanlarda ısıtılan suyla taşın üzerine oturup yıkanmanın, koyunlarla, keçilerle, kuzuların, oğlakların o muhteşem karşılaşma sahnelerini defalarca yaşamanın. Sızmanın (göze) başına kadar gidip sabahın serinliğinde elini yüzünü yıkamanın bir yandan güneşin tepelerden başlayarak obalara doğru çavmasını izlemenin... 



    İlk şiir denemelerim ilkokul yıllarımda Çocuk ve Yuva dergisinde yayımlandı. Ailemde ve köyümde ilgiyle karşılandı. Sık sık şiir okuttururlardı. Balıkesir Lisesi birinci sınıfta iken Atatürk'ün 100. doğum yılı nedeniyle açılan şiir okuma yarışmasında kendi yazdığım şiirle birinci oldum. Balıkesir' de yerel bir gazetede bir kaç şiirim yayımlandı. Bunlar beni şiir yazmaya teşvik etti. Lise, üniversite yıllarında ve sonrasında da devam ettim şiir yazmaya. Uzun bir aradan sonra 2000 yılında Dikili Ekin dergisinde yayımlandı Acemi Şair, Yaban Armudu ve Esas Hakkındaki Mütalaa isimli şiirlerim. İlk şiir kitabım olan Acemi şair 2001 yılında basıldı. İkinci şiir kitabım olan Yaban armudu 2013 yılında yayımlandı. Beni topla anılardan isimli şiir kitabım ise üçüncü şiir kitabım. 2019 yılı Kasım ayında İstanbul'da bulunan Artshop yayınevinde basıldı. Diğer kitaplarıma haksızlık olmasın ama bu kitabıma gençlik kitabım demek istiyorum adına aykırı olarak. Gençlik deyince yaş olarak genç sayılmam elbette. Tespitlerime göre 1965 yılında doğmuşum. (1966 da olabilir, yılı netleştiremedim.) Nüfusa beyana dayalı olark 1 Aralık 1965 olarak kaydedilmişim. Yaylada yaz aylarında taşdan yapma tek gözden ibaret bir evcikte doğduğum kesin. Anacığımın dediğine göre kuzular emişirken doğmuşum. Ben de doğum tarihimi Kıbrıs Barış Harikatından etkilenerek 20 temmuz olarak kabul ettim. Gençlik kitabım derken; sonradan farkettim ki enerjisi ve heyecanı yüksek, sorgulayan bir kitap. Yaşama, insana dair pek çok tema var şiirlerimde. Aşk, sevgi, hüzün, ayrılık, özlem, anılar, doğa ve çevre, adalet arayışı, toplumsal ve siyasal eleştiri, başkaldırı, yalnızlık, bireyin halleri, umut ... Yaşanmışlıklar, anılar var. Ülkem adına geleceğe dönük kaygılar var. Kitapta yer alan şiirlerimin büyük bir çoğunluğu 2013 yılında Yaban Armudu isimli şiir kitabım yayımlandıktan sonra yazdığım şiirler. Kitapta kısa ve orta uzunlukta olmak üzere toplam yetmişdört şiir var. Kitap yayınevi tarafından internet üzerinden satışa sunuldu. Bazı kitabevlerine de dağıtımı yapıldı. Şiirlerim Dikili Ekin, Maki, Deliler Teknesi, Kasaba Sanat, Şehir, Silgi, Sarmal Çevrim, Caz Kedisi, Yaşam Sanat, Şiiristan, İzmir izmir, Bizim Ece, İzmir İdareciler Bülteni, Bintepeler, Akademi Kürsü, İzmir Adliye Dergisi gibi bir çok dergide yayımlandı. Bizim Ece, Kadı Burhanettinden Günümüze Hukukçu Şairler Antolojisi, İzmir Karşıyaka Sevgi Şairleri Antolojisi, İç'ten, Şiir Kalbimizde, Benidorm İstanbul 2020 Türk Şairler Seçkisinde yer aldı. Benidorm İstanbul 2020 Türk Şairler Seçkisinde yer alan Miras isimli şiirim İngilizce ve İspanyolcaya çevrildi. 
    Neden şiir? Şiir yazmak ve şiir söylemek bana iyi geliyor herşeyden önce. Sözcüklerle uğraşmayı seviyorum, dilimi seviyorum. Yaratmanın, üretmenin, ortaya farklı ve yeni bir şey koymanın sevincini ve hazzını yaşıyorum. Tabii kendiliğinden olmuyor bu. Okumak, görmek, gözlemlemek, biriktirmek, yoğunlaşmak gerekiyor. Gece yarısı uykundan uyandırabiliyor örneğin. Şiir bazen bir iç dökme, kendinle dertleşme, bazen sorgulama, umudu yeşertme, başkalarına ve yaşama karşı duyarlı olma ve anlama çabasıdır. Her dem heyecanını korumanın ve taze kalmanın yoludur şiir. Şiirin sağaltan, iyileştiren bir yönü vardır. Olup bitenleri sadece seyretmekle yetinmeyip kestirmeden söyleyecek sözünün olmasıdır şiir. Şiir yazmak sözün gücüne inananların işidir. Yaşama bir güzellik armağan etmektir şiir yazmak ve paylaşmak. Şair aynı zamanda başkalarının ve toplumunun sorunlarını dert edinen kişidir. Mehmet Emin Yurdakul'un dizelerinde olduğu gibi.
                                          "Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et; 
                                           Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet
                                           Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir." 
    Şairlerin haykırmak zorunda kalmadığı, aydınlık, özgür, adil paylaşımın olduğu, doğanın korunduğu, barış içinde yaşayan bir dünya için şiirlerimiz, bunlar gerçekleşmediği sürece şairler haykırmaya devam edecektir, etmelidir.




VİCDAN
hiç bir yasa düzenleyemez
filizlenmesini tohumun
yeşermesini umudun
meyve vermesini ağacın
seslenişini yavrusuna ananın
hiç bir yasa düzenleyemez
kalıcı olamaz hiç bir yasa
yer etmediyse vicdanlarda
türküler şiirler kadar
adil değilse yasalar
yasalarından önce unutulur
yasakoyucular
Mayıs 2018 İzmir
-------------------------

AŞKA YAZILDIM
sırtladım yokluğunu
yollara vurdum gövdemi
aklım şaşırmış olmalı
yüreğim hepten serseri
uzayan bir hikâye bu
bitmeyen role soyundum
yuvarlandım dağın doruğundan
kendimi düşünür buldum
isyan ettim sesime
toprağa gömdüm
imbattım poyraza döndüm
soğudu tenim
son dizesi eksik bu şiirin
yazılır son solukla
sahipsiz kalır anılar
Temmuz 2016 İzmir- Şakran
-------------------

MİRAS
Taşın ustasıydı babam
Söküp çıkarırdı
Parçalardı o koca kayaları.
Balyozu on iki kilo,
Manivelası otuz altı.
Cinsini, damarını iyi bilirdi.
Yontardı, biçim verirdi.
Köşe taşı, sekmek taşı, mezar taşı,
Dam yuvağı...
Sıcak soğuk demez
İner kalkardı binlerce kez
Balyoz, külük, dişeği
Sabrın direncin emeğin sesi.
Taş kadar gerçekti,
Kaya kadar sert,
Kil kadar yumuşak.
Öfkesi dağdeviren,
Türküsü yanık.

Tanıktı ellerinin nasırı,
Parmak uçlarındaki çatlaklar,
Çatlaklara akıttığım zift,
Sırtındaki yakı.
Yapı ustasıydı
Taşı da sözü de gediğine koyardı.
Mezar taşını yazdı.
Eksik bırakarak son rakamını
Ölmeyi de doğal karşıladı yaşamak kadar.
Acıtan soru, çıplak yanıttı
Çağa ve düzene.
Hesabı daha görülmedi.
Sorular, yanıtlar,
Taşın ve çeliğin sesi
Miras şiirlerime.

Durmuş Taşdemir
26 Mayıs 2020
-----------------------

YARA

bir çırpınış benimki
suyun üstünde kalmakla yüzmek arası
soluğum kısa
kulaçlarım dağınık
incinen yerlerimden kanıyor hayat
dönüp kendime sığınıyorum
bakışlar hoyrat
dokunuşlar pervasız
bir anda matlaşıyor güzellikler
dökülüyor albenisi yaşamın
hiçe çıkıyor sokakalar
ne yana dönsem yara
kime baksam yaralı
Ekim2019 İzmir


 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
RÜŞVET ALIRKEN SUÇÜSTÜ YAKALANAN 2 MEMUR TUTUKLANDI
RÜŞVET ALIRKEN SUÇÜSTÜ YAKALANAN 2 MEMUR TUTUKLANDI
Ünlü işletmede tecavüz skandalı! İşletme müdürü önce içki verdi sonra tuvalette taciz etti
Ünlü işletmede tecavüz skandalı! İşletme müdürü önce içki...