İzmir Barosu'ndan hukukçu vekillere açık mektup: 'Sorunlarımızın çözümü için desteğinizi bekliyoruz'

İzmir Barosu'ndan hukukçu vekillere açık mektup: 'Sorunlarımızın çözümü için desteğinizi bekliyoruz'
28 Temmuz 2023 - 14:11

İzmir Barosu, TBMM’nin 28. döneminde seçilen hukukçu milletvekillerine gönderdiği mektupla artık kangren haline gelmiş sorunların çözümü için destek istedi.

“Yargının kurucu unsuru olan savunma mesleğini sürdüren biz avukatlara yönelik ekonomik ve fiziki şiddetin son bulması, mesleğimizi, hak ettiğimiz ve emeğimizin karşılığını alacağımız bir zeminde, avukatlık mesleğinin saygınlığına ve onuruna uygun şekilde sürdürebilmemiz için gerekli düzenlemelerin yasalaşması sürecinde desteğinizi bekliyoruz.” ifadelerinin kullanıldığı mektupta çözümü yasal düzenleme gerektiren 14 başlık sayıldı.

Meslektaşlarımız Yaşamlarına Son Veriyor

Son 20 yıl içinde çoğunluğu genç olmak üzere 100’den fazla avukatın yaşamına son verdiği ve bu intiharların en büyük sebeplerinden birinin ekonomik olduğu vurgulanan mektupta düzenlenmesi talep edilen ekonomik taleplere yer verildi. 

Mektupta ayrıca son 20 yılda 500’den fazla avukatın mesleğini yaptığı sırada fiziksel saldırıya uğradığı ifade edilerek “Duruşma salonlarından yaka paça dışarıya çıkarılıyoruz ya da duruşma salonlarına sokulmuyoruz, biber gazı müdahalesine maruz kalıyoruz, tehdit ediliyoruz, adliyelerde, haciz mahallerinde saldırıya uğruyoruz, öldürülüyoruz, sakat kalıyoruz. Her nedense saldırıların failleri ise bir ‘kamu’ görevlisine saldırdıkları halde ödül gibi ceza aldıklarından olsa gerek yeni saldırıların da hedefi haline getiriliyoruz.” denildi.

İçinde Bulunduğumuz Koşullar Görevimizi Yapmamıza Engel

Avukatların 1136 sayılı Avukatlık Kanunu 1. maddesinde tanımlandığı üzere yargının kurucu unsuru, olmazsa olmazı olduğu dile getirilen mektupta “Avukatlık mesleğinin getirildiği nokta ve içinde bulunduğu koşullar, yargıdaki asli görevlerimizi gereği gibi yapmamızı engellemektedir. Hukuk kuralları içinde var olan bir hakkın tespiti, teslimi için çalışıyoruz.  Anayasa’nın 2. maddesinde tanımı yapılan “laik, demokratik ve sosyal hukuk devletinin” tüm kurum ve kurallarının yerle bir edildiği, hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerinin yok sayıldığı bir düzende görev yapıyoruz. Avukatın gereksiz görülmediği, savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz. Sahip olduğumuz donanımın, en önemlisi emeğimizin karşılığı olan, hak ettiğimiz koşullarda yaşamak istiyoruz.” ifadelerine yer verildi.
 

İşte o mektup;

 

Sayın Milletvekili

Değerli Meslektaşım,

Öncelikle hukukçu, daha sonra yurttaş ve milletvekili kimliğinize seslenmek istiyorum.

Bildiğiniz üzere, yargının kurucu unsuru olan biz avukatların meslek itibarının yok edilmeye çalışılması, meslek tekelinin daraltılması, bunun yanında artan hukuk fakültelerinden mezun olan çok sayıda genç meslektaşımızın çok hızlı bir şekilde sisteme dahil edilmesinin getirdiği sıkıntılar, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar ve son yasal düzenlemeler ve kararnameler, mesleğimizi neredeyse yapılamaz hale getirdi.

CMK müdafi ve mağdur vekili olarak kamu hizmeti ifa eden meslektaşlarımıza, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin altında, çok düşük miktarda ve çok büyük gecikme ile ödemeleri yapılmakta, Adli Yardım görevi alan meslektaşlarımız, Adli Yardım ödeneğinin yetersizliği sebebiyle düşük ücret almakta ve bu ücret dahi gecikmeli olarak ödenmektedir.

Bizler; vekaletname, vasiyetname, miras sözleşmesi, tapu işlemleri, vb. işlerin, yargı mensubu olan avukatlar tarafından düzenlenmesi için mücadele ederken, yıllar içinde meslek tekelimizin kapsamı daraltılmış, avukatlık görevi ve mesleği kapsamındaki işlerin diğer başka meslek mensupları tarafından yürütülmesine olanak sağlanmıştır.

Avukatın iş alanlarının daraltılmasıyla ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar birleştiğinde, ayakta kalmakta, nefes almakta zorlanıyoruz. Özellikle genç meslektaşlarımız, ekonomik düzenin yarattığı zorluklarla karşı karşıya kaldığında, mutsuzluğun ve umutsuzluğun sürüklediği bir zeminde var olmaya çalışıyor.

Son 20 yıl içinde 100’den fazla- çoğunluğu genç- meslektaşımız yaşamına son vermiştir. Bu intiharların en büyük sebeplerinden biri ekonomiktir. 

Yine son 20 yılda 500’den fazla meslektaşımız fiziksel saldırıya maruz kalmıştır. Bu saldırıların çoğu mesleğimizi yaparken gerçekleşmektedir. Duruşma salonlarından yaka paça dışarıya çıkarılıyoruz ya da duruşma salonlarına sokulmuyoruz, biber gazı müdahalesine maruz kalıyoruz, tehdit ediliyoruz, adliyelerde, haciz mahallerinde saldırıya uğruyoruz, öldürülüyoruz, sakat kalıyoruz. Her nedense saldırıların failleri ise bir “kamu” görevlisine saldırdıkları halde ödül gibi ceza aldıklarından olsa gerek yeni saldırıların da hedefi haline getiriliyoruz.

Emeklilik prim gün sayısı adeta emekli olma ihtimalimizi ortadan kaldırırken, en düşük SGK primleri dahi ödenemez şekilde yükselmiş, kira, vergi, büro giderlerini ödemekte zorlanırken, son çıkarılan Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile avukatlık hizmetlerinde KDV oranlarının artırılması ve yılbaşında %122,93 oranında artırılan yargı harçlarının, Temmuz ayında %50 oranında tekrar artırılması ile avukatlık hizmeti verilemez noktaya gelmiştir. Yargı harçları, KDV oranlarındaki ve diğer yargılama giderlerindeki artışlar, yurttaşların adalete erişimini zorlaştırmış, hak arama özgürlüğünün kullanılmasını engellemiştir. Bu durumun doğal ve doğrudan sonucu, avukatlık faaliyetinin azalması olmuştur.

Avukatlar kendi adlarına konuşmazlar, müvekkilleri adına konuşurlar ve onların hakkını savunurlar. Hak arama özgürlüğünü ve savunma hakkını somutlaştıran ve pekiştiren kurum, avukatlıktır. Adaletin güçlü sesi avukatlar, yargının devingen bölümünü oluştururlar. Avukatlık mesleği, hak için halkın  temsilciliğidir. Anayasamızda tanımlanan hukuk devleti içindeki yeri tartışmasız olan avukatlar, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu 1. maddesinde tanımlandığı üzere yargının kurucu unsuru, olmazsa olmazıdır. 

Müvekkillerimizin hakkını savunurken avukatın hakkını, avukatlık mesleğini savunamayacağımız elbette ki düşünülemez.

Avukatlık mesleğinin getirildiği nokta ve içinde bulunduğu koşullar, yargıdaki asli görevlerimizi gereği gibi yapmamızı engellemektedir. 

Hukuk kuralları içinde var olan bir hakkın tespiti, teslimi için çalışıyoruz.  Anayasa’nın 2. maddesinde tanımı yapılan “laik, demokratik ve sosyal hukuk devletinin” tüm kurum ve kurallarının yerle bir edildiği, hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerinin yok sayıldığı bir düzende görev yapıyoruz. 

Avukatın gereksiz görülmediği, savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz. Sahip olduğumuz donanımın, en önemlisi emeğimizin karşılığı olan, hak ettiğimiz koşullarda yaşamak istiyoruz. 

Bahsettiğimiz sorunlarımıza çözüm için yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Bu nedenle sizlerden aşağıda belirttiğimiz taleplerimizin yasalaşması yönünde çalışmalar yapmanızı, mecliste kamuoyu oluşturarak biz meslektaşlarınızın sesi olmanızı istiyoruz.

- Adli Yardım ve CMK ücretleri, verilen kamu hizmetinin değeri ve saygınlığı ile orantılı olarak artırılmalı ve bu hizmetlere ilişkin ücretlerin, gecikmeksizin, zamanında ve eksiksiz olarak meslektaşlara ödenmesi sağlanmalıdır.

- Adli Yardım ve CMK başta olmak üzere, avukatlık ücretine ilişkin KDV oranı artışı derhal geri çekilmeli, alınan KDV yüzde 1'e indirilmeli, gelir vergisi oran ve miktarlarında iyileştirmeler yapılmalıdır.

- Yakın zamanda asgari ücrete, emekli ve memur maaşlarına oransal olarak yapılan artışlar, yargı harçları, ÖTV, doğalgaz, benzin, motorin gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlar dikkate alınarak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi yeniden ve ivedilikle düzenlenmeli ve iyileştirmeler yapılmalıdır.

- Muaccel olmuş ve ödenmemiş avukatlık ücreti alacağına, bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi uygulanmalıdır.

- Bağlı çalışan avukatın alacağı asgari ücret, mesleğin onuruna yaraşır bir şekilde belirlenmeli, yazılı sözleşme zorunluluğu getirilmeli ve bu sözleşmeler barolar tarafından denetlenmelidir.

- Stajyer avukatlar staj dönemlerinde sigortalanmalı, kendilerine staj yapılan süre boyunca, asgari ücretten az olmayacak şekilde devlet tarafından ücret verilmeli, özlük hakları düzenlenmeli, meslek onuruna yaraşır staj ortamı sağlanmalıdır.

- Avukatlığın kamu hizmeti olduğu gerçeğinin, serbest meslek niteliğinin altında ezilmesine izin verilmemeli, avukatlar “piyasa” koşullarına mahkûm edilmemelidir.

- Serbest çalışan avukatlar teşvik edilmeli, emeklilik için gerekli gün sayısı 9.000’den en az 7.200’e indirilmeli, aylık sigorta prim miktarları düşürülmelidir.

- Yeni hukuk fakülteleri açılmamalı, var olan fakültelerin kontenjanları azaltılmalı, hukuk fakültelerine giriş barajı elli bine çekilmeli, tüm hukuk fakültelerinde nitelikli eğitim verilmesi için düzenlemeler yapılmalıdır.

- Özel hukuk alanında resmi şekil şartına tabi olan tapu ve noter işlemleri gibi her türlü işlemlerde, zorunlu avukatlık temsili sağlanmalıdır.

- Belirli bir meblağı aşan (kira kontratı dahil) ve meblağına bakılmaksızın resmi şekil şartına tabi olan tüm sözleşmelerin (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, satış sözleşmesi, vasiyetname düzenlenmesi, vekaletname düzenlemesi vb.) avukat aracılığıyla düzenlenmesi zorunluluğu getirilmelidir.

- Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesine göre yapı kooperatifleri ile anonim şirketler yönünden zorunlu tutulan sözleşmeli avukatlık kapsamı, sermayesine bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan diğer şirketler ile üye sayısı 30 ve üzeri olan tüm kooperatifleri kapsayacak şekilde genişletilmelidir.

- Avukatların kendi bürolarından ya da barolardan, e-imzaları ile daha ucuz ve kolay bir şekilde ihtarname veya ihbarname ve evrak göndermelerine olanak sağlanmalıdır.

- Avukata yönelik fiziksel şiddetin önlenmesi için gerekli önlemler alınmalı, adliyelerde, haciz ve keşif mahallerinde yeterli sayıda güvenlik personeli bulundurulmalıdır.

 

Değerli Meslektaşım,

Yasama organı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görev yapan hukukçu meslektaşımız olarak sizden; 

Yargının kurucu unsuru olan savunma mesleğini sürdüren biz avukatlara yönelik ekonomik ve fiziki şiddetin son bulması, mesleğimizi, hak ettiğimiz ve emeğimizin karşılığını alacağımız bir zeminde, avukatlık mesleğinin saygınlığına ve onuruna uygun şekilde sürdürebilmemiz için gerekli düzenlemelerin yasalaşması sürecinde desteğinizi bekliyorum.

 

Saygılarımla.27.07.2023

Avukat Sefa Yılmaz

İzmir Barosu Başkanı

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
SARAL KARDEŞLER SUÇ ÖRGÜTÜNE ŞAFAK OPERASYONU
SARAL KARDEŞLER SUÇ ÖRGÜTÜNE ŞAFAK OPERASYONU
KADINI 4.KATTAN ATAN AVUKAT ÖNCE GÜLÜP SONRA MÜZİK AÇMIŞ
KADINI 4.KATTAN ATAN AVUKAT ÖNCE GÜLÜP SONRA MÜZİK AÇMIŞ