İZMİRLİ AVUKATLAR SORUNLARA DİKKAT ÇEKMEK İÇİN YÜRÜDÜ

İZMİRLİ AVUKATLAR SORUNLARA DİKKAT ÇEKMEK İÇİN YÜRÜDÜ
06 Nisan 2022 - 23:00 - Güncelleme: 06 Nisan 2022 - 23:05


İzmir Barosu meslekte yaşanan sorunlara dikkat çekmek üzere 5 Nisan Avukatlar Günü’nde İzmir Adliyesi’nden İzmir Adliyesi Ek Hizmet Binası’na cübbeli bir yürüyüş gerçekleştirdi.

İzmir Barosu meslekte yaşanan sorunlara dikkat çekmek üzere 5 Nisan Avukatlar Günü’nde İzmir Adliyesi’nden İzmir Adliyesi Ek Hizmet Binası’na cübbeli bir yürüyüş gerçekleştirdi.

 

“Savunma Yürüyor” yazılı pankartın arkasında toplanan çok sayıda meslektaşımız, “Ek Bina Değil, Tek Bina”, “Zamanında Duruşma”, “Çoklu Baroya Hayır”, “Avukatlara Saldırılar Engellensin”, “İşçi Avukatlık Kanunla Düzenlensin”, “Hukuk Fakültesi Sayısı Azaltılsın”, “CMK Ücretleri Arttırılsın”, “Adli Yardım ve CMK Ücretleri Zamanında Ödensin”, “Nitelikli Hukuk Eğitimi Verilsin”, “Stajyer Avukatlara Ücret Ödensin” dövizleri ve “Savunma Susmadı, Susmayacak” sloganları ile yürüdüler. 

 

İzmir Adliyesi Ek Hizmet Binası önünde yürüyüşü sonlandıran meslektaşlarımıza seslenen Baro Başkanımız Av. Özkan Yücel şunları söyledi:

 

“Avukatlar, adliyeler arasında mekik dokuyor. Duruşmadan duruşmaya yetişebilmek için. Bu yalnızca  avukat için bir eziyet değil, yurttaşın hak arama özgürlüğünün de ihlal edilmesi. Yurttaşın adalete erişiminin önüne konulmuş bir engel. Köprülere, garanti ücret biçenler; şehir hastaneleri için hasta garantisi verenler; adalete, avukata, yargıya tek binayı çok görüyorlar hem de Türkiye’nin üçüncü büyük kentine.

 

Yalnızca ek binalar değil temelde sorunumuz. Adli yardım ve CMK ücretleri de. Üç ay beş ay geriden geliyor ücret ödemeleri. Kim ödüyor? Devlet. Az evvel söyledim. Köprülere gecikme yok, hastanelere gecikme yok, kendi yandaşlarına gecikme yok ama avukata gelince para yok. Bütçede ödenek kalmadı. Üç ay boyunca ödenek çıkarmadılar Türkiye’nin her tarafındaki barolara.

 

Bugün uzun zaman sonra bir ilk yaşandı. 5 Nisan Avukatlar Günü’nde 81 baro, numaracıları saymadığım için 81 diyorum, 81 baro ortak bir metnin altına imza attı. Bu metinde en temel, en genel, en güncel sorunlara vurgu yapıldı.

Elbette ki bunun içinde nitelikli hukuk eğitimi de vardı. Hukuk fakültelerinin artan sayısı vardı. Profesör görmeden mezun olan öğrenciler vardı. Stajyerlerimizin hakim, savcı stajyerlerine nazaran ücretsiz staj yapıyor olmaları, staj koşullarındaki eşitsizlik vardı. Bunların hakça, eşitçe bir sisteme bağlanmasına ilişkin bir vurgu vardı.

 

Avukatlara yönelik saldırılar her geçen gün artıyor. Bunların engellenmesi için adım atılması, avukata yönelik şiddetin durdurulması için acilen tedbir alınması gerekiyor. Defalarca söyledik, defalarca yazdık ama avukatların ve baroların sözlerine kulaklarını tıkamaya çalışıyorlar. Buradan çıkacak ses, sizin sesiniz, hep birlikte ortaya koyduğumuz enerji, ancak o zaman kulaklarındaki pası silecek.

 

Başka şeyler de söyledi barolar ortak olarak. Çalışan avukatlar için, işçi avukatlar için, bağlı çalışan avukatlar için. Emeğini bir ücret karşılığında, mesaisini bir ücret karşılığında başkasına ödünç veren avukatlar için bir düzenleme şart. Her fırsatta avukatlık mesleğinin onurundan bahsetmek, her fırsatta avukatın işçisi olmaz demek ama bunun yanı sıra avukata ödenecek ücretin, avukatın fazla mesaisinin bir kanuni düzenlemeye tabi kılınmasını görmezden gelmek kabul edilemez bir şey.

 

Avukatlık ücretleri…%25 artış yaptık diye büyük bir şeyle söylediler. %36’nın üzerinde yeniden değerleme oranı. Enflasyon %60’ları geçmiş, resmi rakamlara göre aslında %100’ün üzerinde. Defalarca yazdık, bunları güncelleyin bunları yeniden değerlendirin, artış yapın, avukatın emeğinin karşılığını almasını sağlayın diye. Yine kulakları sağır bizi duymak istemiyorlar. İşte o yüzden buradan birlikte çıkaracağımız ses çok önemli.

 

Kamu avukatlarını baroların dışında bırakmak için düzenleme getirdiler. Niye biliyor musunuz? Numaracı barolara kamu avukatlarının üzerinde baskı kurarak üye sağlarız diye düşündüler. Olmadı. Baroları bölmek için, iktidar yalakası barolar yaratmak için çaba harcadılar, avukatlar suratlarına ellerinin tersiyle vurdu. Dediler ki biz baromuza sahip çıkıyoruz.

 

Yargı bağımsızlığı dedik. Yalnız kendimiz için değil, yargıçlar için de bunu istedik. Savcılar için de bunu istedik. Yargı bağımsızlığı bunun olmazsa olmazı. Demokrasiden ve hukuk devletinden söz ediyorsanız yargınız bağımsız olacak. Her fırsatta Cumhuriyet savcılarına talimat veren iç işleri bakanlarının olduğu, cumhurbaşkanının ‘Biz gereğini yapacağız B planımız hazır, merak etmeyin salmayız mahkeme kararlarını da tanımıyoruz.’ dediği bir ülkede yargı bağımsızlığından söz etmenin mümkün olmadığını herkes bilsin. Kim karşı çıkacak buna? Elbette ki biz. Her saldırıda yargı bağımsızlığını korumak için, yalnız kendimiz için değil, yargının diğer muhatapları için de, hakimler savcılar için de, yurttaşlar için de yargı bağımsızlığını korumak için mücadele eden avukatlar oldu, barolar oldu, en başta da İzmir Barosu oldu. Sizlerle gurur duyuyorum. Çünkü her adımımızda yanımızda oldunuz. Her adımımızı birlikte attık.

 

Size avukatlık için bedel ödeyen, bu ülkenin geleceği için, demokrasi için, insan hakları için bedel ödeyen bir baro başkanının sözleri ile sesleneceğim ve konuşmamı öyle bitireceğim. ‘Biz avukatlar, bireylerin hak ve adalet sorununu mesleğimizin temel sorunlarından, toplumun demokrasi ve özgürlük sorununu ise avukatların özgürlüğünden ayrı düşünmüyoruz.’ Kim söyledi biliyor musunuz? Tarihe sahip çıkmak isterken Dört Ayaklı Minare’nin altında katledilen Tahir Elçi söyledi.

Bizden hiç hazzetmediler. Duruşma salonlarından atmaya kalktılar, göz altına almaya çalıştılar, davalar açtılar, tutukladılar, yargıladılar, ceza verdiler. İstediler ki savunmasız bir ülke olsun, istediler ki dikensiz bir gül bahçesine sahip olsunlar. Doğruları söyleyeneler, her koşulda cübbelerinin hakkını verenleri, teslim olmayanları, biat etmeyenleri, vazgeçmeyenleri asla istemediler. Ama biz hiçbir zaman vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz. Dönün bakın tarih karar verenleri değil, savunmaları yazar, avukatları yazar. Çünkü her gelişmenin temelinde, her aydınlığın temelinde, bu ülkeyi ileri götüren her adımda avukatların mayası ve harcı vardır.

Bir gün, inanıyorum çok yakında bir gün, bütün bu sorunların olmadığı, bütün bu sorunları konuşmadığımız, yalnızca bir araya gelip gülüp eğlenebildiğimiz 5 Nisanları birlikte kutlayacağız. O güne kadar mücadele etmeye devam. Ek bina istemiyoruz, bağımsız yargı istiyoruz, savunmaya saygı istiyoruz, eşitlik istiyoruz, adalet istiyoruz, hukuk devleti istiyoruz.”

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
RÜŞVET ALIRKEN SUÇÜSTÜ YAKALANAN 2 MEMUR TUTUKLANDI
RÜŞVET ALIRKEN SUÇÜSTÜ YAKALANAN 2 MEMUR TUTUKLANDI
Ünlü işletmede tecavüz skandalı! İşletme müdürü önce içki verdi sonra tuvalette taciz etti
Ünlü işletmede tecavüz skandalı! İşletme müdürü önce içki...