Savcılık soruşturma başlattı::'Butik Otel rüşvet skandalı İTFAİYE DAİRE BAŞKANLIĞI'na sıçradı

Savcılık soruşturma başlattı::'Butik Otel rüşvet skandalı İTFAİYE DAİRE BAŞKANLIĞI'na sıçradı
07 Kasım 2020 - 18:27 - Güncelleme: 07 Kasım 2020 - 19:01
İzmirli işadamı Çetin Telek'in Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, kısa bir süre önce görevden alınan Kemal Selvitopu,Mustafa Topbaş, Ali Ulvi Dülger,yine kısa bir süre önce görevden alınan eski İtfaiye Daire Başkanı Murat Varlıtoprak'ın da aralarında bulunduğu 11 kişi hakkında, 'RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK', 'RÜŞVET', 'İRTİKAP' ve 'GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA' suçlarında yaptığı suç duyurusu sşyaset gündemine de bomba gibi düştü. Telek'in avukatı İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı olan İtfaiye Daire Başkanlığı'nı şüpheliler arasında gösterip eski raporun yeniymiş gibi düzenlendiğini, bunun da menfaat karşılığında yapıldığını, İtfaiye Daire Başkanı Mustafa Varlıtoprak'ın da bu yüzden görevden alındığını dilekçede belirtti

MÜVEKKİLİM RUHSAT KONUSUNDA DEVİR YAPMADI

Resmi Belgede Sahtecilik, Rüşvet, İrtikap, Görevi kötüye kullanma suçlarından Cumhuriyet Savcılığı'na verilen 5 sayfalık dilekçeyi yazan Avukat Mustafa Oğuz Kurdu, 'Sayın makamınızın malumu olduğu üzere ruhsat sahibinin değişmesi halinde eski ruhsatın geçerli olabilmesi için ya eski ruhsat sahibinin işletmeyi noter huzurunda yeni işletmeciye devretmiş olması ya da yeni işletme sahibinin kendi adına yeni ruhsat başvurusunda bulunması gerekmektedir. Gerçekten işyeri; faaliyet konusu, yeri ve kapasitesi değişmeksizin başka bir şirket veya şahsa devredilecekse, mevcut ruhsat örneği, devreden ve devir alan şirket veya şahıslar arasında yapılmış noter onaylı bir devir sözleşmesi ve Ticari Sicil Gazetesi ile bir dilekçe ekinde Büyükşehir Belediyesine başvuru yapılarak işletmenin, yeni malike devrinin gerçekleşeceği İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatları yönetmeliği gereğidir. Buna bağlı olarak da yeniden ruhsat alınacağından dolayı itfaiye raporlarının da ruhsatın alınacağı dönemdeki koşul ve yönetmeliklere göre düzenlenmesi gerekmektedir. Nitekim bu husus taşınmazın yeni maliklerinden olan şüpheli şirketin yetkilisi tarafından bilindiğinden dolayı, müşteki müvekkil Çetin TELEK'i önce kendi kabulünde olduğu üzere defalarca aramış, müvekkilin telefonu açmaması üzerine bu sefer mesaj çekmiş sonrasında ise 400.000 TL para teklifinde bulunmuştur. Bu da şüphelinin usulsüz bir işlem yapmış olduğuna delalet etmektedir.

MENFAAT KARŞILIĞI RAPOR VERİLMİŞ

Müşteki müvekkil, şüphelilerin hiçbiriyle devir sözleşmesi yapmamıştır. Müşteki müvekkil, yeni otel işletmecilerini dahi tanımamaktadır. Fakat hal böyle olmasına rağmen müvekkilin adına tanzim edilmiş itfaiye raporu ve buna mukabil belgeler kanaatimizce İtfaiye Daire Başkanlığı yetkilileri, Konak Belediye Başkanlığı, Ruhsat İşleri Müdürlüğü yetkilileri olan şüpheliler; bir takım menfaatler karşılığında, şikayete konu otelin eski malikleriyle, yeni işletmecilerine görevlerini kötüye kullanmak suretiyle ruhsat alımı için kolaylıklar sağlamışlar; yapıdaki imara aykırılıkları görmezden gelmişler, yeni bir itfaiye raporu düzenlememişler veyahut itfaiye raporunu usulüne uygun olarak 2020 yılı koşullarına göre düzenlememişler, bu şekilde fikir ve davranış birliği içerisinde kendi lehlerine haksız çıkar sağlamışlardır.

Sayın savcılığın malumu olduğu üzere Türk Ceza Kanunumuzun 204.maddesinde düzenlenen Resmi belgede sahtecilik suçu, "... resmi bir belgenin sahte olarak düzenlenmesi, başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya kullanılması şeklindeki suçun basit haliyle işlenirse sanığa verilecek ceza 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır.

Kamu görevlisinin görevinden kaynaklanan görevi kötüye kullanma suretiyle, resmi belgeyi sahte olarak düzenlemesi, değiştirmesi, kullanması halinde resmi evrakta sahtecilik suçunun cezası 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK md. 204/2).

Resmi belgede sahtecilik suçunun maddi konusu olan belge, sahteliği ispatlanıncaya (sabit oluncaya) kadar geçerli olan resmi belgelerden ise yukarıdaki fıkralara göre belirlenen suçun cezası 1/2 oranında arttırılır." şeklinde  düzenlenmiştir.

Türk Ceza Kanunumuzun 252.maddesinde düzenlenen Rüşvet suçu "(1) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi de birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.

(3) Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.
....
(5) Rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.

(6) Rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır." denilmiş aynı kanunun 253.maddesinde rüşvet suçuna istinaden yararına haksız menfaat sağlayan Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verileceği derc edilmiştir. "(1) Rüşvet suçunun işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur." denilmiş

Türk Ceza Kanunumuzun 257.maddesinde düzenlenen Görevi Kötüye Kullanma suçu "(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." denilmiş,

Türk Ceza Kanunumuzun 250.maddesinde düzenlenen İrtikap suçu "(1) Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar eden kamu görevlisi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kamu görevlisinin haksız tutum ve davranışları karşısında, kişinin haklı bir işinin gereği gibi, hiç veya en azından vaktinde görülmeyeceği endişesiyle, kendisini mecbur hissederek, kamu görevlisine veya yönlendireceği kişiye menfaat temin etmiş olması halinde, icbarın varlığı kabul edilir.

(2) Görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği hileli davranışlarla, kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi ikna eden kamu görevlisi, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." denilerek konuya açıklık getirilmiştir.

Biz yukarıda anılı Görevi Kötüye Kullanma, Rüşvet, İrtikap, Resmi Belgede Sahtecilik suçlarının kamu görevi ifa eden şüpheliler Abdul Batur, Murat Varlıorpak, Mustafa Topbaş, Kemal Selvitopu ve Ali Ulvi Dülger tarafından işlendiği bu nedenle haklarında kovuşturma yapılması gerektiği kanaatindeyiz. İşbu şüphelilerin üzerlerine atılı kuvvetli suç şüphesi nedeniyle öncelikle kendilerinin sonrasında ise birinci dereceden yakınlarının tüm mal valıklarının incelemeye alınmasını, son 5 yıllık dönemde şüphelilerin ve birinci dereceden yakınlarının mal varlıkların da fahiş bir artışın bulunup bulunmadığının tespitini talep ediyoruz.

Zira şüphelilerin son dönemde basına da yansıyan usulsüzlük iddaları da dikkate alınarak
işbu taleplerimizin kabulünü istirham ediyoruz.

Yine şikayete konu tüm şüphelilerin son 2 yıla ait cep telefonu sinyal baz kayıtlarının, HTS kayıtlarının celp edilerek cep telefon sinyalerinin aynı baz istasyonundan sinyal almak suretiyle bir araya gelip gelmediklerinin, gelmişlerse ne sıklıkta bir araya geldiklerinin tespitini talep ediyoruz.

Kiralanan taşınmaz, 14.11.2019 tarihinde, tapu kayıtlarının celp edilmesiyle tespit edileceği üzere 10.000,000 TL (On milyon) bedelle şüpheliler Acarçelik şirketi ile Akkaya Beton şirketi tarafından satın alınmıştır. İşbu taşınmazın milyonlarca lira bedelle satılmasının nedeni taşınmazın otel olarak işletilmesinin sağlanması sayesindedir.
Şüpheli eski mülk sahipleri Zeynep Onay ve Engin Türker ile yeni malikler, kamu görevlisi
olan şüphelilerle işbirliği yaparak esasında işletme ruhsatı bulunmayan, yeni bir itfaiye
raporu bulunmayan taşınmaz için daha önce müşteki müvekkilin almış olduğu raporu yeni
alınmış bir itfaiye raporuymuş gibi tanzim ettirerek kendi lehlerine milyonlarca lira haksız
çıkar sağlamışlardır.

7- Yukarıda anılı suçların şüphelilerce işlediği kanaatiyle haklarında kovuşturma yapılarak kamu davası açılması için makamınıza başvurma zarureti doğmuştur.

NETİCE VE TALEP : Yukarıda arz ve izah olunan nedenlere bağlı olarak
şüphelilerin; resmi belgede sahtecilik, rüşvet, irtikap, görevi kötüye kullanma suçları ile
sayın sayın savcılıkça başlatılacak soruşturma neticesinde tespit edilmesi muhtemel sair
suçlar gereğince haklarında kovuşturma yapılarak kamu davası açılmasını ve bu süreçte
Tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesini, vekaleten
saygılarımızla arz ve talep ederiz.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
CMK beraat vekalet ücretlerini tahsil edemeyen avukatlar 'içtihat birliği' istedi
CMK beraat vekalet ücretlerini tahsil edemeyen avukatlar 'içtihat...
SAHTE POLİSİ GERÇEK POLİS YAKALADI
SAHTE POLİSİ GERÇEK POLİS YAKALADI