İki avukat arasında geçen ve sonucu işten çıkarmaya varan mailleşmelere ilişkin son kararı Anayasa Mahkemesi verdi. Mahkeme işten çıkarılan ve mailleri işveren tarafından okunan E.Ü’yü haklı buldu.

Hürriyet'ten Burak Taşçı'nın haberine göre; Bir avukatlık bürosunda çalışan E.Ü.’nün e-posta hesabı içeriğinin işveren tarafından incelenmesi ve yazışmalar gerekçe gösterilerek iş akdinin feshedilmesi nedeniyle özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunması isteme hakkı ihlal edilmesinden dolayı Anayasa Mahkemesi emsal olacak karara imza attı.

Avukatlık bürosunda yaşanan olaya ilişkin olarak E.Ü. ve A.A.Y. arasında geçen diyaloglarda ikili ilişkiler, aşk hayatına dair bilgiler de yer aldı.

TEHDİTKAR SÖZLER VAR: TÜM REZİLLİKLERİNİ ANLATACAĞIM

İncelenen bazı yazışmalarda E.Ü., A.A.Y’ye “Hayatımdan çık ve geri dönme senden bıktım. Annenle konuşacağım merak etme tüm rezilliklerini anlatacağım. Her şey ortaya çıkacak kendi hırsların için neler yaptığını en yakınların da bilsin. Senin yarattığın tipler bunlar ama adam ederim.” yazdığı görüldü.

Buna karşılık olarak da A.A.Y, E.Ü’ye “Ben senin hayatında değilim, çok oldu çıkalı, dönmek gibi bir niyetim de yok. Beni böyle taciz ederek İ.E. ile konuşturamazsın. Rezil sensin, buyur konuş, bana bir daha böyle mail atma. Benim üzerime bu kadar gelme, kendini kontrol etmeyi öğren. Yoruldum maillerinden, aşırı derecede asabım bozuluyor, çalışamıyorum.” dedi.

E.Ü. HAKLI BULUNDU

Tüm hukuk yollarının tükenmesinin ardından son çare olarak Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapan avukat E.Ü, işvereni A.A.Y’yi mahkum ettirdi. A.A.Y.’nin E.Ü.’nün e-postalarını incelemesi ve sonrasında E.Ü.’yi işten çıkarması nedeniyle görülen davada Anayasa Mahkemesi E.Ü.’nün başvurusunun kabul edilebilir olduğuna, kamuya açık belgelerde kimlik bilgilerinin gizli tutulması talebinin kabulüne, haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine, ihlal neticesinin ortadan kaldırılması için yeniden yargılanma yapılmasına, başvurucu E.Ü’ye 8 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

>> Anayasa Mahkemesinin 17/9/2020 Tarihli ve 2016/13010 Başvuru Numaralı Kararı