Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu Raporu
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Denizli Milletvekili Cahit Özkan ve 44 Milletvekilinin Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4364) ve Adalet Komisyonu Raporu.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
YASAMA DÖNEMİ YASAMA YILI
27 5
SIRA SAYISI: 328
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Denizli Milletvekili Cahit Özkan ve 44 Milletvekilinin Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4364) ve Adalet Komisyonu Raporu.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifimiz ve gerekçesi ektedir.
Gereğini arz ederiz.
Cahit Özkan Ahmet Kılıç Cihan Pektaş
Denizli Bursa Gümüşhane
Lütfiye Selva Çam Ahmet Çakır Mehmet Yavuz Demir
Ankara Malatya Muğla
Mustafa Arslan İbrahim Yurdunuseven Ali Özkaya
Tokat Afyonkarahisar Afyonkarahisar
Ravza Kavakcı Kan Mustafa Demir Yavuz Subaşı
İstanbul İstanbul Balıkesir
Muhammed Fatih Toprak Mücahit Durmuşoğlu Ahmet Akay
Adıyaman Osmaniye Şanlıurfa
Abdullah Güler Orhan Yegin İbrahim Aydemir
İstanbul Ankara Erzurum
İshak Gazel Zeynep Gül Yılmaz Rümeysa Kadak
Kütahya Mersin İstanbul
Zeynep Yıldız Arife Polat Düzgün Metin Çelik
Ankara Ankara Kastamonu
Tülay Kaynarca Serkan Bayram Yusuf Başer
İstanbul İstanbul Yozgat
Orhan Kırcalı Semra Kaplan Kıvırcık Osman Ören
Samsun Manisa Siirt
Ali Cumhur Taşkın Şahin Tin Selahattin Minsolmaz
Mersin Denizli Kırklareli
Ali Şahin Cemil Yaman İsmail Tamer
Gaziantep Kocaeli Kayseri
Halis Dalkılıç Osman Boyraz Murat Baybatur
İstanbul İstanbul Manisa
Fatma Betül Sayan Kaya
İstanbul
Osman Aşkın Bak
Rize
Kemal Çelik Antalya
Şirin Ünal
İstanbul
Pakize Mutlu Aydemir Balıkesir
Selim Gültekin
Niğde
HAVALE EDİLDİĞİ KOMİSYON
(2/4364)
ESAS
Adalet Komisyonu
GENEL GEREKÇE
İşbu Kanun Teklifiyle, 1136 sayılı Avukatlık Kanununda değişiklikler yapılmaktadır. Teklif ile; avukat stajyerinin sigortalı olarak herhangi bir işte çalışmasının fiilen avukatlık stajının yapılmasına engel oluşturmayacağı açıkça düzenlenmektedir. Bu kapsamda işin avukatlık stajının fiilen yapılmasına engel olmaması gerekmektedir. Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarında görev yapanların avukatlık stajını yapabilmeleri kolaylaştırılmakta, bu kapsamda bu kişilere avukatlık stajı süresi boyunca aylıksız veya ücretsiz izin verilmesi özel olarak hüküm altına alınmaktadır. Bu kişiler staj süresi içinde yıllık izin de kullanabileceklerdir.
Teklifle, uygulamada doğan ihtiyaç da nazara alınarak birden fazla baronun bulunduğu illerde, vatandaşlara adli yardım hizmetinin daha kaliteli sunulabilmesi amacıyla, yönetimleri ve işleyişleri birbirinden bağımsız olmak üzere her bir baronun adli yardım bürosunu oluşturabilmesine imkân sağlanmaktadır. Ayrıca, yargı mercilerinin talebi üzerine yapılacak görevlendirmelerin, Türkiye Barolar Birliği tarafından oluşturulan elektronik bilişim sistemi üzerinden ve o ildeki avukatlar arasında eşitlik gözetilerek yapılacağı hükme bağlanmaktadır. Böylece yapılacak görevlendirmeler elektronik ortamda tek noktada bir araya getirilerek avukatlar arasındaki eşitliğin sağlanması noktasındaki olası hatalar önlenebilecektir.
Diğer taraftan Teklif ile; münhasıran adli yardım hizmetleri için kullanılmak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Türkiye Barolar Birliği hesabına aktarılan ödeneğin barolar arasındaki dağıtım esasları belirlenmektedir.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1- Maddeyle, 1136 sayılı Kanunun 16 ncı maddesine fıkralar eklenmektedir. İkinci fıkrayla, avukat stajyerinin sigortalı olarak herhangi bir işte çalışmasının fiilen avukatlık stajının yapılmasına engel oluşturmayacağı açıkça düzenlenmektedir. Bu kapsamda işin avukatlık stajının fiilen yapılmasına engel olmaması gerekmektedir.
Üçüncü fıkrayla, kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarında görev yapanların avukatlık stajını yapabilmeleri kolaylaştırılmakta, bu kapsamda bu kişilere avukatlık stajı süresi boyunca aylıksız veya ücretsiz izin verilmesi özel olarak hüküm altına alınmaktadır. Bu kişiler staj süresi içinde yıllık izin de kullanabileceklerdir.
Madde 2- Maddeyle, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 177 nci maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılmaktadır. 11/7/2020 tarihli ve 7249 sayılı Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla avukat sayısı fazla olan barolar bakımından aynı ilde birden fazla baro kurulabilmesine imkân sağlanmıştır. Söz konusu düzenlemeyle ayrıca, birden fazla baronun bulunduğu illerde, baroların eşit olarak temsili esas alınarak adli yardım bürosunun oluşturulması hükmü getirilmiştir. Düzenlemeyle, uygulamada doğan ihtiyaç da nazara alınarak birden fazla baronun bulunduğu illerde, vatandaşlara adli yardım hizmetinin daha kaliteli sunulabilmesi amacıyla, yönetimleri ve işleyişleri birbirinden bağımsız olmak üzere her bir baronun adli yardım bürosunu oluşturabilmesine imkân sağlanmaktadır. Ayrıca, yargı mercilerinin talebi üzerine yapılacak görevlendirmelerin, Türkiye Barolar Birliği tarafından oluşturulan elektronik bilişim sistemi üzerinden ve o ildeki avukatlar arasında eşitlik gözetilerek yapılacağı hükme bağlanmaktadır. Böylece yapılacak görevlendirmeler elektronik ortamda tek noktada bir araya getirilerek avukatlar arasındaki eşitliğin sağlanması noktasındaki olası hatalar önlenebilecektir. Öte yandan, Kanunun 181 inci maddesinin ikinci fıkrasında yönetmelik çıkarma yetkisine ilişkin hüküm yeterli görüldüğünden, değişen fıkrada yer alan yönetmelik hükmüne yer verilmemektedir.
Madde 3- Maddeyle, Kanunun 180 inci maddesinde değişiklik yapılmaktadır.
Dördüncü fıkrada yapılan düzenlemeyle, münhasıran adli yardım hizmetleri için kullanılmak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Türkiye Barolar Birliği hesabına aktarılan ödeneğin barolar arasındaki dağıtım esasları belirlenmektedir. Buna göre, ödenekten gönderilen paraların barolar arasındaki dağıtımında puanlama esas alınacaktır. Puanlamada öncelikle her baroya beş temel puan verilecektir. Bu temel puana ilave edilecek puanlar, iki temel unsur esas alınarak, başka bir ifadeyle baroların üye sayıları ve il nüfusları baz alınarak belirlenecektir. Bu halde baroya kayıtlı olan her elli üye avukat için bir puan; il nüfusu esas alınarak her beşbin nüfus için bir puan belirlenerek baronun puanına eklenecektir. Birden fazla baronun bulunduğu illerde ise her beşbin nüfus için tespit edilecek toplam puanın yüzde kırkı o ilde bulunan barolar arasında eşit olarak, kalanı ise o ilde levhaya kayıtlı toplam avukat sayısına bölündükten sonra elde edilen rakamın her baronun üye sayısına çarpımı sonucu elde edilecek puana göre dağıtılacaktır.
Madde 4- Yürürlük maddesidir.
Madde 5- Yürütme maddesidir.
Adalet Komisyonu Raporu Türkiye Büyük Millet Meclisi
Adalet Komisyonu 18/4/2022
Esas No: 2/4364
Karar No: 19
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
1. Giriş
“Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Denizli Milletvekili Cahit Özkan ve 44 Milletvekilinin; Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4364)” 5/4/2022 tarihinde esas komisyon olarak Komisyonumuza havale edilmiştir. Teklif, Adalet Komisyonu Başkanı Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç başkanlığında, Komisyonumuzun 13/4/2022 ve 14/4/2022 tarihli toplantılarında Teklif sahipleri ile Adalet Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Yargıtay, Sosyal Güvenlik Kurumu, Türkiye İş Kurumu, Türkiye Barolar Birliği, Ankara 1 No’lu Barosu, İstanbul 1 No’lu Barosu, İzmir Barosu ve Manisa Barosu temsilcilerinin katılımlarıyla görüşülmüştür.
Görüşmelerin tamamı tutanağa bağlanmıştır.
2. Komisyon görüşmeleri
Komisyon, Anayasaya aykırılık iddialarını değerlendirmiş, Anayasaya aykırılık iddialarını oylamış ve Teklifin Anayasaya aykırılık teşkil etmediği neticesine ulaşmıştır.
Müzakereler esnasında Teklifin lehinde genel olarak aşağıdaki görüşler ifade edilmiştir:
Avukatlık mesleğinin güçlendirilmesi, daha etkin, verimli ve sağlıklı hâle getirilmesi herkesin ortak ideal ve hedefidir. Uzun süreden beri hukuk fakültelerinin sayısı artış göstermiş ve hukuk fakültelerine olan ilginin yansıması olarak çok sayıda hukuk fakültesi mezunu bulunması gerçeği ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda, gerek kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarında görev yapanlar, gerekse de diğer hukuk fakültesi mezunlarının avukatlık stajlarını nasıl yapacakları konusunda bir çözüm beklentisi ortaya çıkmıştır. Bu beklentilerin karşılanmasına yönelik çalışmalar uzun süredir konunun tarafları olan hukukçular, avukatlar, barolar ve Türkiye Barolar Birliği ile görüşmeler gerçekleştirilerek yürütülmektedir. Bu noktada Teklif, birden fazla baro kurulabilmesine imkân veren düzenlemeyle beraber Ankara ve İstanbul’da kurulan 2 no’lu barolara adli yardım ödeneğinin nasıl bir puantaja göre dağıtılacağı ve avukatlık stajına ilişkin kamuoyunda oluşan beklentilere ilişkin çözümler getiren düzenlemeleri içermektedir.
Avukatlık stajı günümüzde belli bazı şekil şartları içerisinde yürütülmektedir ve bir hukuk fakültesi mezununun stajını yapabilmesi için kesintisiz bir şekilde staj sürecini tamamlaması gerekmektedir. Bu arada, herhangi bir sigortalı işte çalışılması mümkün değildir. Yine kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar bakımından ücretsiz izne ayrılma imkânları bulunduğu ve bu imkân doğrultusunda bir yıl süreyle kesintisiz bir şekilde avukatlık stajını tamamlayabilecekleri düşünülebilecek olsa da, staja ilişkin askı süreleri ve staj aşamalarına geçiş dönemlerinde bir yıllık süre aşılabilmekte, bu durum kamu personellerinin stajlarını tamamlayabilmelerine olanak tanımayarak mağduriyetlere yol açmaktadır. Staj süresinin çeşitli nedenlerle çok az süre ile aşıldığı durumlarda kamuda çalışanlar, stajlarının geçersizliği veya memuriyetlerinin kaybedilmesi arasında bir tercih yapmak zorunda kalmaktadırlar.
Teklif ile, avukatlık stajına fiilen engel olmamak şartıyla bir işte sigortalı olarak çalışılmasının, avukatlık stajının yapılmasına engel olmadığı düzenlenmektedir. Bugüne kadar stajyerler, özel sektörde veya bir avukatın yanında ücret karşılığı çalıştıkları takdirde stajlarının geçersizliği riski ile karşı karşıya bulunmaktaydılar. Düzenlemeyle, kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapanlar ile diğerleri arasında bir ayrım ortaya çıkmamasına ilişkin hassasiyetle, adaleti tesis edecek ve avukatlık mesleğinin onuruna uygun bir şekilde staj yapılabilmesi ile stajyerlerin birikimleriyle avukatlık mesleğine adım atabilmelerine ilişkin, çok sayıda hukuk fakültesi mezununun sorun yaşadığı alanla ilgili önemli bir adım atılmış olmaktadır. Diğer yandan özel sektör bakımından hukuk fakültesini bitirmiş bir avukat adayının yetişmesine katkı sağlanması önemli bir atıfet teşkil edecektir ve yerinde bir düzenlemedir.
Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan hukuk fakültesi mezunları, diğer memurlardan farklı olarak bir yıl değil, staj süresince görev yerleri saklı kalarak aylıksız veya ücretsiz izinli sayılacaklar ve staj bitiminde kendi kamu kurum ve kuruluşlarına dönebilme imkânına sahip olacaklardır. Böylelikle, bir yıllık sürenin çok az dâhi olsa aşıldığı durumlara ilişkin ortaya çıkan mağduriyetler giderilmiş olmaktadır. Öte yandan, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar bu dönemde yıllık izinlerini de ücretli olarak kullanma olanağına da sahip olabileceklerdir.
Adli yardım müessesesi, hem Anayasa hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bağlamında adalete erişim ve hak arama özgürlüğü ile adil yargılanma hakkının en önemli unsurlarından birisidir ve uzun bir geçmişe sahiptir. Birden fazla baro kurulabilmesine olanak tanıyan düzenleme akabinde adli yardım müessesesinin yürütülmesi noktasında bazı sorunların olduğu ve yetki, görev ve sorumluluklar bakımından adli yardımda etkin çalışmanın yürütülemediği hususunda bazı göstergeler bulunmaktadır. Diğer taraftan, ekonomik imkânı olan vatandaşlar kendi tercihleriyle nasıl istediği avukatı seçme hakkına sahip iseler, ekonomik imkânı olmayan vatandaşların da adli yardım müessesesi vasıtasıyla avukat seçme ve savunmasından yararlanma hakkına sahip olmalarının sağlanması gerekmektedir. Bu doğrultuda Teklif ile adli yardım hizmetinden yararlanmak isteyen vatandaşların adalete erişimi ve diledikleri avukatı tercih edebilmeleri noktasında düzenlemeler yapılmaktadır.
Birden fazla baronun bulunduğu illerde her bir baro tarafından adli yardım bürosu oluşturulacak ve vatandaşlar istediği baroya başvurarak adli yardım müessesesi yoluyla avukat tercihinde bulunabileceklerdir.
Mevcut durumda adli yardım ödeneğinin barolar arasında paylaşımına ilişkin düzenlemeler, Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliğinde yer almaktadır. Yönetmelikte, sadece avukat sayısını dikkate alarak değil, aynı zamanda bir ilin nüfusu da dikkate alınarak adli yardım ödeneğinin taksimi öngörülmektedir. Mevcut sistem, birden fazla baronun kurulabilmesine imkân tanındığı ve Ankara ve İstanbul’da 2 no’lu baroların kurulduğu bir ortamda bir adaletsizliği de içermektedir. Örneğin en yüksek üyeye sahip ilk on barodan biri olan İstanbul 2 no’lu barosunun ödeneğinin, kendisinden üye sayısı bakımından çok aşağıda yer alan Afyon ve Kütahya barolarının ödenekleriyle eşit olduğu ve üye sayısının neredeyse eşit olduğu Kocaeli Barosundan daha az olduğu görülmektedir. Adli yardım parasının dağıtımında sadece avukat sayısı dikkate alınacak olursa adli yardım parasının üçte ikisinin Ankara, İstanbul, İzmir barolarına paylaştırılması gerekecektir. Eğer sadece nüfus dikkate alınacak olursa ödeneğin eşit dağılımı gerekecek, bu durumda da örneğin İstanbul 1 ve 2 no’lu baroları arasındaki üye sayıları bakımından aradaki fark dikkate alındığında adaletsiz bir durum ortaya çıkacaktır. Bu nedenle, getirilen düzenlemeyle, birden fazla baronun bulunduğu illerde nüfus dikkate alınarak adli yardım ödeneğinin yüzde kırkı, yüzde atmışlık kısım bakımından da baroların üye sayısının dikkate alınması esasına dayalı bir puantaj geliştirilerek adli yardım ödeneğinin dağıtımına ilişkin karma bir sistem benimsenmektedir.
Üye sayısı her ne olursa olsun adli yardım hizmetlerinin yürütülmesi için her baronun personel ve diğer birçok gider kalemi bulunmaktadır. Bu açıdan, her baroya bir puan tayin edilmesi yerindedir. Diğer yandan İstanbul gibi birden fazla baronun kurulduğu illerde adli yardıma müracaat edenlerin tamamının oransal olarak müracaat edecekleri yönünde bir kural bulunmamaktadır. Bir baro kendisine ayrılan ödeneği kısa süre içerisinde bitirebilecektir. Bu hususlar da göz önünde bulundurulmalıdır. Düzenlemeye göre, vatandaşlar diledikleri baroya başvurabileceklerdir. Bu noktada bir iradilik ve genişlik bulunmaktadır.
Adli yardım esasında, Avukatlık Kanununda düzenlenme biçimiyle, avukat teminine ilişkin adli yardımı kapsamaktadır. Ancak adli yardım, sadece avukat teminini değil yargılama giderlerinden ceza muhakemesi kapsamında müdafilik hizmetlerine kadar birçok alanı kapsamaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki hükümlere istinaden mahkemelerce de avukat teminine ilişkin adli yardım kararları verilebildiği gibi, adli yardımın, idare ve vergi mahkemelerinde, ceza muhakemesi kapsamında müdafi tayininde de uygulama alanı bulunmaktadır.
Teklifin aleyhinde ise genel itibarıyla aşağıdaki eleştiriler dile getirilmiştir:
Düzenlemelerden asıl olarak etkilenecek, konunun gerçek muhatapları olan uygulayıcıların görüşlerinin alınmadığı, demokratik meşruiyet ve yaklaşım açısından sorunlu olan düzenleme yapma anlayışı, bu Teklif ile de devam ettirilmektedir. Diğer yandan düzenlemeye ilişkin bir etki analizinin yapılmamış olması, sorunları bir bütün olarak görme olanağını ortadan kaldırmakta ve Anayasaya uygunluk incelemesini de soyut hâle getirmektedir. Teklif, Anayasanın 138’inci maddesinden 190’ıncı maddesine kadar olan yargı bütününü ilgilendiren bir düzenlemedir ve savunma ayağının ayrıcalığı ve avukatların yargının her aşamasında olduğu göz önünde bulundurularak, bu bütün içerisinde bir değerlendirme yapılmalıdır. Bu noktada, örneğin hukuk fakültelerinin kuruluşundan, eğitimine ve mezun sayısına kadar nicelik ve nitelik ilişkisine ilişkin konular gündeme gelmelidir. Teklifte ise çoklu baroya geçişle oluşturulmak istenen ayrımcı statünün eşitlik ilkesinin ihlal edilerek derinleştirilmesi ile Anayasanın 138 ve devamı maddelerinde yer alan yargı bütününe ilişkin, çözüm getirmeyen ve hatta sorunları derinleştirme riski taşıyan palyatif adımların atılması söz konusudur. Temelde adaletin tesisi açısından yapılması gereken, adil yargılanma hakkını güvence altına alan düzenlemelerin ortaya konulmasıdır.
Avukatlık stajı yapacak kişilerin sigortalı bir işte çalışabilmesine ve kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapanların görevleri sırasında avukatlık stajı yapabilmelerine imkân tanıyan düzenleme olumlu gibi görünse de avukatlık mesleğinin itibarını zedeleyen, içini boşaltan bir düzenlemedir. Hukuk fakülteleri avukat yetiştiren değil, hukuk formasyonu veren, hukukçu yetiştiren yerlerdir. Avukatlık mesleği, gerçek anlamda staj süreci içerisinde öğrenilebilecektir. Avukatlık mesleği, asli bir meslektir ve bir sertifika veya kurs programı gibi değerlendirilmesi mümkün değildir. Hukuk fakültelerinin giderek artan sayısı, hukuk formasyonunun doğru bir şekilde verilmemesi, avukatlık stajının liyakat kazandıracak şekilde gerektiği gibi yapılmaması ve ücretsiz iş gücü hâline gelen stajyer avukatların yaşadığı ekonomik problemler gibi birçok sorun alanı bulunmasına rağmen, Teklif bu sorunlara çözüm bulunmasına ilişkin düzenlemeler içermediği gibi, avukat stajının özüyle bağdaşmayan düzenlemeleri nedeniyle avukatlık mesleğini alternatif, tali bir iş hâline dönüştürecektir. Nasıl ki hâkimlik ve savcılık mesleğinin öğrenilmesi için bir ferah öğrenme modeli bulunmaktaysa, aynı şekilde asli bir meslek olan avukatlık mesleğinin öğrenildiği staj süresi, sosyal devlet ilkesi gereği teminat altına alınmalıdır. Stajyer avukatlar, hâkim ve savcı adayları ile aynı özlük haklara kavuşturulmalı ya da en azından asgari ücret seviyesinde bir ücretle kamu tarafından desteklenerek stajlarını etkin olarak yapmaları sağlanmalıdır.
Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların staj süresince uzun bir süre ücretten mahrum kalacak olmaları ve staj dışında sigortalı olarak çalışmalarına imkân tanınmaması, ekonomik anlamda sorumlulukları olan bireyler ve aileleri açısından sıkıntılara yol açacağı gibi, özel bir yerde sigortalı olarak çalışanların bu süreci ücret alarak geçirebilecekleri dikkate alındığında, Anayasanın 10’uncu maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırılık oluşturacaktır. Kamuda çalışanlara kendi veya diğer bir kamu kurumunda staj yapmalarına olanak sağlanmalı ya da mesai saatleri staj yapacak şekilde ayarlanmalıdır.
Askı süreleri ve diğer nedenlerle bir yıllık ücretsiz izin süresinin yetmeyebileceği ve staj sürecine ilişkin barolar arasında farklı uygulamalar olduğu göz önünde bulundurularak staj süresi, özel sigortalıların olduğu dikkate alınarak “sigortalı” ibaresinin kapsamı ve avukatlıkla bağdaşmayan işlere ilişkin, başta avukatlıkla bağdaşmayan işlerde çalışanların avukatlık stajı yapamayacağı dair hüküm olmak üzere, diğer mevcut hükümler birlikte değerlendirilerek hangi işlerin staja engel oluşturacağı veya oluşturmayacağı konuları netliğe kavuşturulmalıdır.
Kamu görevlileri, 2008 yılından sonra 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılmaktadırlar. Diğer yandan geçici 20’nci madde kapsamında sigortalı sayılan banka çalışanları da bulunmaktadır. Hukuk tekniğine uygunluk ve sosyal güvenlik uygulamaları açısından “sigortalı olarak çalışılması” ibaresi ihtilafları önleyecek açıklıkla belirtilmelidir. Yine, 1/12/2008 sonrasında memuriyete başlayanlar için aylıksız veya ücretsiz izinli oldukları dönemlere ilişkin bir yıl süreyle kamu kurum kuruluşları tarafından genel sağlık sigortası primi ödenmektedir. Bu nedenle staj süresinin bir yılı aştığı durumlar için genel sağlık sigortası uygulaması netleştirilmelidir.
Aylıksız veya ücretsiz izne ayrıldıktan sonra tercihini avukatlık mesleğinden yana kullananlar “müstafi” sınıfına alınarak sonrasında kamu kurum ve kuruluşlarına dönebilmelerine imkân verilmelidir.
Hâlihazırda adli yardım hizmetleri, Ankara ve İstanbul 1 ve 2 no’lu barolar arasında, 1 no’lu baroların sistemlerine entegre şekilde sorunsuz bir şekilde yürütülmektedir. Bugüne kadar sorun yaşandığına dair barolar tarafından iletilen bir bildirim ve talep de bulunmamaktadır. Diğer yandan gerek hukuk muhakemelerine ilişkin adli yardım hizmetlerinde, gerekse de ceza muhakemesinde zorunlu müdafilikte vatandaşların avukat seçme özgürlüğü bulunmamakta ve vatandaşların talebi sonrası manuel müdahaleye kapalı otomatik bir sistem tarafından puanlamayla avukat görevlendirmeleri yapılmaktadır. Dolayısıyla vatandaşın avukat seçmesi gibi bir unsur yoktur. Temel amaç, vatandaşların adalete erişimini kolaylaştırmaktır ve eşitlik içerisinde barolar avukat tayin etmektedirler. Yine baroların belirlenmiş bütçelerinin bitmesi ve görevlendirme yapamamaları gibi bir uygulama da bulunmamaktadır. Getirilen düzenlemeyle, 2 no’lu barolar ile aynı veya daha yüksek avukat sayısına sahip diğer barolar arasında diğer barolar aleyhine ciddi anlamda ödenek farkı ortaya çıkacak ve bir adaletsizliği beraberinde getirecektir. Bu adaletsizlik, il nüfusu avukat sayısı ile orantılandığı zamanda da geçerlidir ve düzenleme, avukatlara verilecek ücretin iki katına kadar çıkarılmasına ilişkin yetki de düşünüldüğünde, aynı görevi ifa etmelerine rağmen 2 no’lu barolarda bulunan avukatların daha fazla müracaat ve ücret almaları sonucunu ortaya çıkaracaktır. Adli yardım ödeneklerinin yetersiz kaldığına ilişkin herhangi bir başvuru olmamasına rağmen, bahse konu hususlar tüm barolarla ortak şekilde yapılacak bir yönetmelik çalışmasıyla rahatlıkla çözülebilecektir. Aslında temel sorun, avukatların emekleri karşılığı olan adli yardım ödeneklerine ilişkin birikmiş yüklü miktardaki alacaklardır ve adli yardım ödeneklerinin artırılması gerekmektedir. Bu haliyle düzenleme, Anayasanın 10’uncu maddesinde yer alan eşitlik ilkesine aykırı biçimde, baroların bölünmesinden sonra vatandaşların da bölünmesi tehlikesini içeren, barolar arasında telafisi olmayan uçurumlara neden olacak içerikte ve 2 no’lu baroların üye sayılarını artırmanın mali koşullarını oluşturur nitelikte bir düzenlemedir. Adli yardım büroların bölünmesi, uygulamada büroların farklı kararları ve diğer konularda da çok sayıda soruna ve karmaşaya neden olacaktır.
Adli müzaheret, diğer bir ifadeyle yargı mercilerin talebi üzerine yapılacak görevlendirmeler, mevcut sistem içerisinde çok nadir uygulanmaktadır. Uygulamada aynı sistemi kullanan 1 ve 2 no’lu barolar arasında mahkemelerden gelen talepler eşitlik ve şeffaflık içerisinde değerlendirilmekte ve herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Mevcut haliyle düzenlemenin kanunlaşması durumunda Türkiye Barolar Birliğinin çok nadir olan bir uygulama için bir bilişim sistemi kurması gerekecektir.
3. Teklif metnine ilişkin kabuller ve değişiklikler
Komisyonumuzca Teklifin maddeleri aynen kabul edilmiştir.
Teklif oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Ayrıca redaksiyon yetkisi doğrultusunda Teklifin tamamı, tereddütleri gidermek ve anlamı netleştirmek amacıyla terim ve ibareler, kanun dili ve tekniği bakımından gözden geçirilmiş ve metinde redaksiyon mahiyetinde ekleme ve değişiklikler yapılmıştır.
4. Genel Kurulda temsil
İçtüzüğün 45’inci maddesi uyarınca Genel Kurul çalışmalarında Komisyonumuzu temsil etmek üzere Adıyaman Milletvekili Muhammed Fatih Toprak, Balıkesir Milletvekili Belgin Uygur, Çorum Milletvekili Oğuzhan Kaya, İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ile Tokat Milletvekili Mustafa Arslan özel sözcü seçilmişlerdir.
Raporumuz, Genel Kurula sunulmak üzere yüksek Başkanlığınıza saygı ile arz olunur.
Başkan | Başkanvekili | Kâtip |
Yılmaz Tunç | Ramazan Can | Belgin Uygur |
Bartın | Kırıkkale | Balıkesir |
|
| (Bu raporun özel sözcüsü) |
Üye | Üye | Üye |
Muhammed Fatih Toprak | Ayhan Erel | Hasan Subaşı |
Adıyaman | Aksaray | Antalya |
(Bu raporun özel sözcüsü) | (Muhalefet şerhimiz vardır) | (Son oylamada bulunamadı, |
|
| muhalefet şerhimiz vardır) |
Üye | Üye | Üye |
Rafet Zeybek | Süleyman Bülbül | Mehmet Ruştu Tiryaki |
Antalya | Aydın | Batman |
(Muhalefet şerhimiz vardır) | (Muhalefet şerhimiz vardır) | (Muhalefet şerhimiz vardır) |
Üye | Üye | Üye |
Emine Yavuz Gözgeç | Oğuzhan Kaya | Tufan Köse |
Bursa | Çorum | Çorum |
| (Bu raporun özel sözcüsü) | (Muhalefet şerhimiz vardır) |
Üye | Üye | Üye |
Sabri Öztürk | Abdulkadir Özel | Hayati Arkaz |
Giresun | Hatay | İstanbul |
Üye | Üye | Üye |
Turan Aydoğan | Zeynel Emre | Abdullah Güler |
İstanbul | İstanbul | İstanbul |
(Muhalefet şerhimiz vardır) | (Muhalefet şerhimiz vardır) | (Bu raporun özel sözcüsü) |
Üye | Üye | Üye |
Züleyha Gülüm | Mahmut Atilla Kaya | Alpay Antmen |
İstanbul | İzmir | Mersin |
(Son oylamada bulunamadı, |
| (Muhalefet şerhimiz vardır) |
muhalefet şerhimiz vardır)
Üye Üye
Orhan Kırcalı Mustafa Arslan
Samsun Tokat
(Bu raporun özel sözcüsü)
MUHALEFET ŞERHİ
MUHALEFET ŞERHİ
MUHALEFET ŞERHİ
ADALET VE KALKINMA PARTİSİ GRUP BAŞKANVEKİLİ DENİZLİ MİLLETVEKİLİ CAHİT ÖZKAN VE 44 MİLLETVEKİLİNİN TEKLİFİ
AVUKATLIK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 16 ncı maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Avukatlık stajına fiilen engel olmamak şartıyla herhangi bir işte sigortalı olarak çalışılması avukatlık stajının yapılmasına engel değildir.
Adli ve idari yargı hâkim ve savcı adayları ile hâkim ve savcı mesleğinden olanlar hariç olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarının kadro veya pozisyonlarında görev yapanlar, görevleri sırasında avukatlık stajı yapabilir. Bu kişiler, staj süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız veya ücretsiz izinli sayılır ve bu dönemde yıllık izinlerini de kullanabilir. Talep halinde ilgili birimlerce ücretsiz izin verilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte gösterilir.”
MADDE 2- 1136 sayılı Kanunun 177 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Birden fazla baronun bulunduğu illerde her bir baro tarafından adli yardım bürosu oluşturulur. Yargı mercilerinin talebi üzerine yapılacak görevlendirmeler, Türkiye Barolar Birliği tarafından oluşturulan elektronik bilişim sistemi üzerinden o ildeki avukatlar arasında eşitlik gözetilerek yapılır.”
MADDE 3- 1136 sayılı Kanunun 180 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
“Paraların barolar arasındaki dağıtımında puanlama esas alınır. Her baroya öncelikle beş temel puan verilir. Verilen temel puana, her elli üye avukat için bir puan, ayrıca il nüfusu esas alınarak her beşbin nüfus için bir puan eklenir. Birden fazla baronun bulunduğu illerde, her beşbin nüfus için tespit edilecek toplam puanın yüzde kırkı o ilde bulunan barolar arasında eşit olarak, kalanı ise o ilde levhaya kayıtlı toplam avukat sayısına bölündükten sonra elde edilen rakamın her baronun üye sayısına çarpımı sonucu elde edilecek puana göre dağıtılır.”
MADDE 4- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.
---
ADALET KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
AVUKATLIK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 16 ncı maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Avukatlık stajına fiilen engel olmamak şartıyla herhangi bir işte sigortalı olarak çalışılması avukatlık stajının yapılmasına engel değildir.
Adli ve idari yargı hâkim ve savcı adayları ile hâkimlik ve savcılık mesleğinden olanlar hariç olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarının kadro veya pozisyonlarında görev yapanlar, görevleri sırasında avukatlık stajı yapabilir. Bu kişiler, staj süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız veya ücretsiz izinli sayılır ve bu dönemde yıllık izinlerini de kullanabilir. Talep hâlinde ilgili birimlerce ücretsiz izin verilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 2- 1136 sayılı Kanunun 177 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Birden fazla baronun bulunduğu illerde her bir baro tarafından adli yardım bürosu oluşturulur. Yargı mercilerinin talebi üzerine yapılacak görevlendirmeler, Türkiye Barolar Birliği tarafından oluşturulan elektronik bilişim sistemi üzerinden o ildeki avukatlar arasında eşitlik gözetilerek yapılır.”
MADDE 3- 1136 sayılı Kanunun 180 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
“Paraların barolar arasındaki dağıtımında puanlama esas alınır. Her baroya öncelikle beş temel puan verilir. Verilen temel puana, her elli üye avukat için bir puan, ayrıca il nüfusu esas alınarak her beş bin nüfus için bir puan eklenir. Birden fazla baronun bulunduğu illerde, her beş bin nüfus için tespit edilecek toplam puanın yüzde kırkı o ilde bulunan barolar arasında eşit olarak, kalanı ise o ilde levhaya kayıtlı toplam avukat sayısına bölündükten sonra elde edilen rakamın her baronun üye sayısına çarpımı sonucu elde edilecek puana göre dağıtılır.”
MADDE 4- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.
FACEBOOK YORUMLAR