Ekrem Demirtaş:'Bizi ihale mafyası yerine koyanlar hesap verecekler'
16 Ocak 2021 - 19:27 - Güncelleme: 16 Ocak 2021 - 19:55
Hakkındaki iddialarla ilgili geniş savunma yapan Ekrem Demirtaş,“İzmir Ekonomi Sağlık Hastanesi” pandemi de üyelerimize etkin hizmet verecekti. İzmir ekonomiyi, hiç borçsuz 25 milyon nakit, yılda 50 milyon bütçe fazlası, 500 milyon $ varlığı, 222 dönüm 2. nci kampüs arsası ile dev bir kurum bıraktık. Kötü yönetilseydi ben ve arkadaşlarım avanta peşinde koşsaydık, 18 yılda böyle bir üniversite olabilir miydi. Bizi ihale mafyası yerine koyma gayreti içinde kişiler er yada geç hesap verecektir. Başarımızın altında eziliyorlar. Bizi gölgelemek ve değersizleştirmek gayreti içindeler.
2 yılı aşkın sürede, üniversiteyi yönetiyorlar, yaptıklarımızın üstüne bir tek tuğla koymadılar sadece bizi lekelemeye ve suç yaratmaya çalıştılar'diyerek yeni yönetimi suçladı.
EKREM DEMİRTAŞ'IN GENİŞ SAVUNMASI:
'Dönüp bakılan, isteyenlerin gezebileceği örnek bir kampüs hayal etmiştik. İzmir e pek çok eser kazandırdık. En son yaptığımız Ticaret Odası yeni binası da bir güzel örnektir. Üniversite de “Güzel Sanatlar Fakültesi binası ile yabancı diller okulu binaları hem Türkiye de hem de İtalya da ödüller almıştır. Ben 40 yıldır inşaat işi yapıyorum. Projelerimi, S.P. yada E. C., S. T.’ a yaptırdım. Şehir Plancıları ve Mimarlar odası asgari fiyatlarıyla hiç proje yaptırmadım. Bilirkişi raporunda sözleşme bedelinin piyasa rayiçlerine göre aşırı yüksek olduğu ve zarar oluştuğu tespiti yapılmıştır. Bu işin Türkiye’ de bir firmaya yaptırılması halinde maliyetin ne olacağından hareketle bir tespit yapılarak tarafımıza sorumluluk yüklenmiştir. Böyle bir projenin fiyatının Şehir plancıları odasının belirmiş olduğu asgari birim fiyatı esas alınarak tespit edilmesi mümkün değildir. Böyle bir projenin neden yurt içinde yapılmadığı sorusu ile karşılaşacağımız ve bundan sorumlu tutulacağımız aklımıza dahi gelmemiştir. Bu denli yüksek prestijli projeler ile ilgili olarak yurt içinde çalışma zorunluluğu bulunmadığı gibi böyle bir eserin bu şekilde fiyatlandırılması da adeta Da Vincinin MONA LİSA tablosu neden bu kadar pahalı demekle eş değerdir.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Tesisi İnşaat İşleri ihalesinin usulsüz yaptırılması, yaptırılan işin bedelinin yüksek olduğu, yersiz ödemeler yapıldığı ve üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-2) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“Bilirkişi raporunda belirtilen hususları anladım. Buradaki hakkımdaki suçlamaları da kesinlikle kabul etmiyorum. İhale tüm mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılmıştır…Bahse konu ihale, ihale şartlarına uygun ortamda gerçekleştirilmiştir. Bahse konu firmanın uygun fiyat teklifi vermesi üzerine ihale işlemleri gerçekleştirilmiştir… Bu binanın halen kesin kabul işlemi yapılmamıştır. Bilirkişi raporunda belirtilen hususların (GECİKME CEZASI,ELEKTRİK VE SU BEDELİ, AHSUP EDİLMEYEN AVANSLAR) bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir. Mevcut yönetim kesin kabul işlemini yaparken var ise eksik imalatları tamamlatması yine var ise fazla ödemeleri mahsup etmesi gerekir. Yine alınan avansların mahsuplaşma işlemlerinin de kesin kabul aşamasında mevcut yönetim tarafından gözetilmesi gerekir…Fiyat Farkı ödemesi ile ilgili olarak şunları açıklamak isterim; Söz konusu işe ilişkin olarak 16.11.2015 tarihinde sözleşme imzalanmış. 30.06.2016 tarihi de teslim tarihi olarak belirlenmiştir. Yani bu iş 7 ay içinde bitecekti. Ancak işe başlandıktan iki ay sonra Sağlık Bakanlığının ruhsat yönetmeliğinin, üniversite hastaneleri için de uygulanacağının belirtilmesi üzerine inşaat alanı yaklaşık olarak On Bin Metre kare arttırılmıştır. Bu nedenle işin bedeli de yükselmiştir. Bu arada belediye imar planına karşı, çevre parsel malikleri tarafından imar planının iptaline ilişkin dava açılması üzerine 22.04.2016 tarihinde inşaat mühürlenmiş olup, 1 seneden fazla mühürlü kalmıştır. Bu dönem içinde zemin hareketi ve göçme tehlikesinin önlenmesi amacıyla Valilikten kısmı çalışma izni alınmış, 10.01.2018 tarihinde yeniden ruhsat alınmıştır. Bu iş 30.07.2018 tarihine kadar sürdü. Böylelikle 7 ayda bitmesi gereken iş 37 aya uzadı. Bu süreç bizim ve yüklenicinin dışında gelişmiştir. Bu 37 aylık süreç içinde demir fiyatlarında dolar bazında artış meydana gelmiş, ayrıca inşaatın durduğu süreçte kalıp, iskele ve vinçler inşaat mahallinde kalmış (bu malzemeler sökülüp taşınamayacağı için) ve bu nedenle yüklenici firma tarafından bu kalemlere ilişkin kira bedeli ödenmeye devam edilmiştir. Yüklenici firma ihale bedeli verirken inşaatın 7 aylık süreceğini öngörerek ihale bedeline bu süreçle sınırlı kiralama bedelini dikkate almış, ancak 7 aylık iş 37 aya uzadığı ve bu süre içinde söz konusu malzemeler inşaat sahasında kaldığı için kira ödeyeceği süre de 37 aya çıkmıştır. Bu sorun imar planı iptal davası açılmasından kaynaklandığından yüklenicinin bu durumda kusuru bulunmadığı için oluşan artı kira maliyeti ile inşaat maliyetlerinden kaynaklanan artışları hakkaniyet gereği ödemek zorunda kaldık. Aksi halde yüklenici firma bize dava açabileceği gibi sözleşmeyi de feshedecek ve inşaat daha uzun süre kalmış olacaktı. Biz de üniversitenin yararını gözeterek öyle bir takdir hakkı kullandık.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Rekreasyon Alanı İnşaat İşleri ihalesinin usulsüz yaptırılması, yaptırılan işin bedelinin yüksek olduğu, yersiz ödemeler yapıldığı, üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-3) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Rekreasyon alanı üniversitenin hemen batısında, kampüse bitişik 60.000 m2 alan idi, bakımsız ve içindeki metruk bina ayyaşlar ve esrarkeşler tarafından işgal edilmişti. Ayrıca kampüs alanımızda binayı yapacak boş yer kalmamıştı. Kampüs alanımızdaki halı sahayı ve tenis kortunun olduğu yeri inşaat için kullanmak zorunda kaldık. Belediyeden söz konusu arsayı spor alanları olarak inşaa etmek için istedik işin esası budur. Öncelikle belirtmek isteriz ki rekreasyon alanına ilişkin işin daha verimli ve daha ekonomik bir şekilde sonuçlandırılabilmesi amacıyla ihale süreci bölümlere ayrılmak suretiyle yürütülmüştür.İhale süreci şu şekilde gerçekleşmiştir.
Rekreasyon alanına ilişkin bu ihale süreci tamamen mevzuata uygun olarak birimlerimizce yürütülmüştür. Yüklenici firma ile Üniversite arasında herhangi bir özel ya da şahsi ilişki bulunmamaktadır. İhalenin, özellikle bu firmaya bırakılması yönünde gerek benim gerekse arkadaşlarımın herhangi bir isteği, arzusu ya da eylemi vaki değildir. Süreç tamamen şeffaf bir şekilde yürütülmüş ve Üniversitenin çıkarları gözetilerek ihale süreci tamamlanmıştır. İhale bedeli yapılması istenen işin niteliği ve özellikleri dikkate alınarak belirlenmiştir. Amaç yapılan işin kaliteli ve üniversiteye yaraşır bir nitelikte olmasıdır. Bu yüzden yapılan ihale sürecine ilişkin fiyat değerlendirmesi yapılırken salt Çevre ve Şehircilik Bakanlığının birim fiyatlarından hareket edilerek ihalenin yüksek bedelle yapıldığı şeklinde bir tespiti kabul etmemiz mümkün değildir. Amacımız Üniversiteyi dünya çapında tanınan ve etkinliği olan üniversiteler seviyesine çıkarmak marka değeri olan bir üniversite yaratmaktı. (Koç Üniversitesi veya Bilkent Üniversitesi gibi)Yapılan tüm işlemlerin bu bakış açısına göre değerlendirilmesinin gerektiği kanaatindeyim.
…İhale tamamen şeffaf ihale şartları yerine getirilerek gerçekleştirilmiştir. Burada üniversiteyi zarara uğratarak ihaleye fesat karıştırılmamıştır. Yukarıda da ihale süreci ile ilgili olarak detaylı açıklamamı yaptım.
… Bilirkişi raporunda belirtilen bu hususlar ile ilgili ayrıntılı bir cevap vermem mümkün değildir. Ben bu üniversitede mütevelli heyet başkanı olarak görev yaptım. Yapılan inşatta hangi yangın alarm sisteminin takılı olduğunu şu anda söylemem mümkün değildir. Ancak tarafıma hakkediş raporları, yüklenici raporları ve bu konudaki üniversite raporları tevdi edilmesi halinde inceleyip beyanda bulunabilirim. Ancak yaptığım işlemlerde hiçbir usulsüzlük yoktur
…Söz konusu alan ilk projede prefabrik betonarme şeklinde planlanmıştı. Ancak imar durumu nedeni ile Belediye tarafından buraya konvansiyonel inşaat yerine çelik ve sökülebilen bir inşaat yapmamız istendi. Bu sebeple proje çelik bina yapılması şekline dönüştürüldü. Bu binaya ilişkin tüm işlemler yapılan ihale sürecine ve usulüne uygun bir şekilde yerine getirilmiştir. Ancak biz görevden 2018 yılında ayrılırken bu binaya ilişkin kesin kabul işlemi yapılmamıştı. Kesin kabul işlemi yapılmadığı için de yüklenici firmaya ait kesin teminat mektubu halen Üniversitenin uhdesindeydi. Bilirkişi raporunda belirtilen hususlar ( çift kanatlı kapı- çatı bedeli) ile ilgili olarak ayrıntılı bir şey söylemem mümkün değildir. Zira bu konular hakkında ayrıntılı bir savunma verebilmem için hakkediş raporlarını, yüklenicinin raporlarını ve üniversitenin raporlarını incelemek ve karşılaştırma yapmak gereklidir. Belirteyim ki, söz konusu imalatların, bizim dönemimizden sonra halen mevcut olup olmadığı da bir muammadır. Zira 2018 yılında ayrıldıktan sonra söz konusu yerler ile ilgili olarak gerek Belediyenin kullanımının nasıl olduğu gerekse Üniversitenin bu konuda nasıl bir yol izlediği tarafımızca bilinmemektedir. Duyduğumuz kadarı ile söz konusu bina artık bir kafeterya binası dahi değildir. Yani buraların kullanım şekli de değiştirilmiştir. Bilirkişi raporlarında yer alan tespitler 2019-2020 yıllarına ilişkindir. 2018 yılından bu tarihe kadar 2 yıl geçmiş olup, eksik veya hatalı imalatlar olduğunun belirtilerek fazla ödemeler yapıldığının ileri sürülmesi hukuki değildir. Söz konusu ihaleye ilişkin kesin kabul işlemi gerçekleştirilmediği için eksik veya hatalı bir imalat olması durumunda bunların bir tutanak ile tespit ettirilip yüklenici firmaya tamamlattırılması ya da var ise fazla bir ödemenin mahsuplaşma yolu ile giderilmesi mümkündür. Bu noktada söyleyebileceğim tek şey üniversiteyi zarara sokacak şekilde herhangi bir iş ve eylemin yapılmadığıdır.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu İnşaat İşleri ihalesinin usulsüz yaptırılması, yaptırılan işin bedelinin yüksek olduğu, yersiz ödemeler yapıldığı, üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-4) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Benim şahsımın ya da üniversitenin Kuryap isimi firma ile hiçbir organik bağı yoktur. Yabancı Diller Yüksek Okulu inşaatı ihale sürece ile ilgili olarak bilgi vermem gerekirse,
Söz konusu bina klasik bir mimari anlayıştan uzak, parametrik dizayn ve ileri mimari anlayışıyla projesi Amerikalı, İzlandalı ve Türk hocalarımız tarafından çizilmiş ve bu bakış açısına uygun bir şekilde de inşa edilmiştir. Bu bina gerek uluslararası arenada (İtalyada gerçekleştirilen ve uluslararası jürinin oy verdiği yarışmada büyük jüri tarafından mimarlık, bina ve strüktür tasarımı kategorisinde ödüllendirilmiştir) gerekse yurt içinde mimarlık ödülleri ) ödüller almış son derece özellikli bir projedir. Böylesine önemli bir mimari projenin fiyatlandırılmasının Çevre ve Şehircilik bakanlığı birim fiyatlarına göre tespit edilmesi mümkün değildir. Buradaki esas değerlendirme kriteri yapılan işin kalitesine ve mimari projesine uygun imalatların kullanılarak binanın inşa edilmesidir. Bu nedenle birim fiyat üzerinden yapılan bir hesaplama ile ihale sürecinin değerlendirilmesi hukuki değildir.
… İhale süreci tamamen şeffaf olarak gerçekleşmiştir. Benim kesinlikle üniversiteyi zarara uğratıp ihaleye fesat karıştırma suçunu işlemem söz konusu bile değildir.
… Bilirkişi raporunda belirtilen Çakıl Döşemesi, Seramik Yer Kaplaması başlıkları altında ileri sürülen hususların doğru olması mümkün değildir. Tüm işlemler mahal listelerine ve ihale evraklarına uygun bir şekilde yerine getirilmiştir. Ayrıca kesin kabul işlemi yapılmadan önce tüm işlemler bağımsız bir firma olan M. mühendislik firmasına kontrol ettirilerek kesin kabul işlemi yapılmıştır. Yapılan kontrollerde herhangi bir eksikliğin tespit edilmesi halinde kesin kabul işleminin yapılması mümkün değildir.
Bilirkişi raporunda belirtilen dış cephe boyaması, kuzey cephe iskele listesi başlıkları altında ileri sürülen hususların doğru olması mümkün değildir. Tüm işlemler mahal listelerine ve ihale evraklarına uygun bir şekilde yerine getirilmiştir. Ayrıca kesin kabul işlemi yapılmadan önce tüm işlemler bağımsız bir firma olan Methal mühendislik firmasına kontrol ettirilerek kesin kabul işlemi yapılmıştır. Yapılan kontrollerde herhangi bir eksikliğin tespit edilmesi halinde kesin kabul işleminin yapılması mümkün değildir.
… Mekanik başlığı altında yer alan tespitlere gelir isek, burada ilk yapılan proje üzerinden ihaleye çıkılmış ve buna göre işlemler başlamış iken, inşaatın bitim aşamasına doğru öğretim görevlilerinin ve öğrencilerin ek sınıf, dans salonu, tuvalet, fitnes salonu gibi istekleri nedeniyle proje haricinde ilave imalatlar yapılmıştır. Kaldı ki bu şekilde oluşturulan yeni imalatlar da halen kullanılmaktadır. Tüm bu ilave imalatlar sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmiştir. Kaldı ki bilirkişi raporunda bazı kalemler yönünden birim fiyatın altında ödemeler yapıldığı da belirtilmiş olup bu durum dahi kasten üniversiteyi zarara sokacak herhangi bir yanlış eylem içinde olmadığımızın da açık kanıtıdır.”
İzmir Ekonomi Üniversitesi Balçova Belediyesi Tribün Ve Engelli Sosyal Merkezi Binası İnşaat İşleri ihalesinin usulsüz yaptırılması, yaptırılan işin bedelinin yüksek olduğu, yersiz ödemeler yapıldığı, üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-5) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“İhale sürece tamamen şeffaf olarak gerçekleştirilmiştir. Benim kesinlikle herhangi bir firmanın ihaleyi alması için bir çabam olmamıştır. Kesinlikle ihaleye fesat karıştırma suçunu işlemedim.
…Balçova Belediyesi Tribün Ve Engelli Sosyal Merkezi Binası İnşaat İşleri ihale süreci ile ilgili olarak bilgi vermem gerekirse, Söz konusu bu alan Üniversitenin yakınında olan, futbol sahasına yapılmıştır. Futbol sahamız olmadığı için Belediye ile burayı kullanmak için bir protokol düzenlendi. Kullanım bedeli olarak buraya bir kapalı spor salonu inşa edildi. Ancak daha sonra bu alanın kullanım süresinin uzatılması için Belediye ile konuşulduğunda Belediye söz konusu alan içine tribün ve engelli sosyal merkezi binası inşası karşılığında bu yerin kullanım hakkının uzatılmasına karar verdi. Söz konusu iş bu ikinci kullanım hakkının süresinin uzatılmasına ilişkin olup, işe ilişkin tüm projeler Belediye tarafından hazırlanmış ve bunun üzerinden ihaleye çıkılmıştır. Yapılan tüm işlemler de Belediyece hazırlanan projeye uygun olarak yapılmıştır. Geçici kabul ve kesin kabul aşamalarını hatırlamıyorum. Bu aşamalara ilişkin belgelerin tarafıma gösterilmesi halinde ayrıntılı savunmada bulunabilirim.
…Belediye ile yapmış olduğumuz kullanım hakkının kapsamı şu şekilde idi. Futbol sahası ve kapalı spor salonu ve tribünlerin üst bölümü Üniversite tarafından kullanılmakta, kalan bölümler ise Belediyenin tasarrufu altındadır. Bilirkişi raporunda belirtilen tespitler yeni tarihli tespitler olup- kesin kabulden sonra söz konusu yerlerde değişiklik yapılıp yapılmadığı, bu yerlerin yapım amacı dışında bir amaçla kullanılıp kullanılmadığı konularında bilgi sahibi değiliz. Ancak kesin kabulden sonra böyle bir değişiklik yapılmış ise hukuken bunlardan bizim sorumlu tutulmamız da mümkün değildir. Yani yapılan imalatlardan halen yerinde olmayanlar var ise bundan biz sorumlu olamayız.
… Daha önce de bahsettiğim gibi geçici kabul ve kesin kabul işlemlerini hatırlamıyorum. Söz konusu belgelerin tarafıma teslimi halinde ayrıntılı beyanda bulunabilirim. Kesinlikle herhangi bir fazla ödeme yapmam söz konusu değildir. Kesinlikle kurumu zarara uğratmak gibi bir eylemim yoktur.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi Balçova Belediyesi Rekreasyon Alanı Saha Aydınlatma Elektrik İşleri ihalesinin usulsüz yaptırılması, yaptırılan işin bedelinin yüksek olduğu, yersiz ödemeler yapıldığı, üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-6) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. İzmir Ekonomi Üniversitesi Balçova Belediyesi Rekreasyon Alanı Saha Aydınlatma Elektrik İşleri ihalesi tamamen şeffaf ihale sürecinde gerçekleşmiştir. Burada özellikle SYS elektrik isimli firmaya ihalenin verilmesi söz konusu değildir. Ayrıca bahse konu firma ile aramızda hiçbir organik bağ da yoktur.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesine ait Restoran, Kafeterya, Kantinin Kiraya verilmesi ve Personel Yemek Hizmeti Alımı İşi ihalesinin usulsüz yapıldığı ve üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-7) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“A Yemek Tabldot firması ile yapılan sözleşme hükümlerine göre hareket edilmiş ve Üniversitenin alacağı tahsil edilmiştir. Üniversitenin alacağının tahsil edilmesinin suç olduğunu bilmiyordum.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesine ait “Kafeterya, Güzellik Salonu, Çamaşırhane ve Restoran”, “Kırtasiye, Malzeme Satışı ve Fotokopi Çekim Merkezi” ve “Fitness ve Sağlık, Güzellik Hizmeti Salonunun” kiraya verilmelerinin usulsüz yapıldığı ve üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-8) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Üniversite içinde bulunan bu tür yerlerin kiralanması sorunu ortaya çıktı. Biz üniversiteye bilmediğimiz ve güvenmediğimiz kişilerin girmesini istemediğimiz için güzellik salonları olan, bu sektöre eleman yetiştiren kursları da olan A.H. bu işe girmesini rica ettik. Sözleşmelerin imzalanması aşamasını hatırlamıyorum, ama bir şirkete haksız kazanç sağlama kast ve niyeti ile asla hareket etmedik.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesine ait Restoran, Kantin, Kafeterya İşletmesi, Personel Yemek Alımı Hizmeti Alımı İşi ihalesinin usulsüz yapıldığı ve üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-9) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. F. Bey, kuruluşta, muffakları inşa eden, daha önce üniversitede taşeron olarak yemek hizmeti veren kişidir.. Gerek öğrenciler gerek ise yönetim ve hocalar sunulan hizmetten ve yemeğin kalitesinden çok memnundu. Kira artış döneminde yaşanan bir anlaşmazlık nedeni ile aramızdaki sözleşmeyi feshettik. Daha sonra tekrar ihaleye çıkıldı ve isimli firma yüksek bir bedel vererek ihaleyi kazandı. Ancak bu firma yemek kalitesi, hizmet şekli ve güvenlik konularında sorunlar çıkardığı gibi kira bedelini de ödememeye başladı. Bunun üzerine bu kişi ile olan sözleşme feshedildi. Bu süreçte öğrencilerin ve hocaların yemek sorunu yaşamasının önüne geçilmesi amacıyla (yemeksiz kalmamaları amacıyla ) F. Beyle yeniden görüşme yapıldı ve tekrar kendisi ile anlaşıldı. Bu süreç o kadar insani nedenlerle yürütülmüştü ki bunun bu şekilde bir cezai sorumluluk konusu olarak karşımıza çıkarılması son derece üzücüdür.
Daha sonra yeni yönetim F. Beyle çalışmak istemedi ve sözleşmesini sebep göstermeksizin feshetti ve F. Beyden daha pahalı (iki katı fiyata) yemek sunan bir firmaya bu işi verdi. F. Bey bu işten zarar etti. Bilirkişi raporunda belirtilen bu hususlar halen Üniversite ile F. Bey arasında hukuki ihtilafa konu olup, bu konuda alınan bilirkişi raporlarında Üniversite haksız bulunmuştur. Kaldı ki bu yaşanan süreçte herhangi bir sorumluluğumuz da yoktur.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesine ait Restoran, Kantin, Kafeterya İşletmesi, Personel Yemek Alımı Hizmeti Alımı İşi ihalesinin usulsüz yapıldığı ve üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-10) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Biz kafeterya ile ilgili olarak öncesinde ihaleye çıktık. Ancak söz konusu alanın üniversite yakınında olması nedeni ile alkol ruhsatı alması söz konusu değildi. Zaten biz de Üniversite olarak alkollü bir işletme olmasını istemiyorduk. Alkol ruhsatının olmaması ne yazık ki ihaleye katılımın olmamasına neden oldu. Bunun üzerine biz de mütevelli heyet toplantılarında bu meseleyi nasıl çözeceğimizi düşünürken, burayı alıp işletmesini A. Beyden rica ettik. Kendisine ait şirkete mevzuata uygun bir şekilde pazarlık usulü ile ihale süreci gerçekleşti. A. Bey buraya bir takım yatırımlar yaptı ancak yeni gelen yönetim bu süreci sonlandırdı.Bu hali ile A. Bey söz konusu yeri işletime açamadı. Üniversitenin bundan dolayı bir zararı olmadı, aksine A. Bey bizim ısrarımız ile girdiği bu işten zarara uğradı.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin geçmiş yıllarda kurulmuş olan iştirakleri ve bağlı ortaklarından E.Teknoloji Sanayi ve Tic. A.Ş. isimli firmaya sermaye artırımı olarak yapılan ödemeler ve şirketin genel idaresi sebebiyle toplamda 360.000 TL üniversite zararına sebep olunduğu yönündeki bilirkişi tespitleriyle alakalı soruya (Eylem-11);
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. E.teknoloji isimli firma şirket sermayesi olmayan girişimcileri desteklemek amacıyla kurulmuştur. Amacı asla kar elde etmek değildir. Faturalar üniversite bünyesindedir, olmayan bir hizmet ve mal alımı yoktur. Bunun incelenmesi her zaman mümkündür. Bu belgelerin neden bilirkişiye teslim edilmediği tarafımızca anlaşılamamıştır.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin geçmiş yıllarda kurulmuş olan iştirakleri ve bağlı ortaklarından İ.Bilim ve Teknoloji A.Ş. isimli firmaya sermaye artırımı olarak yapılan ödemeler ve şirketin genel idaresi sebebiyle toplamda 13.768.240 TL üniversite zararına sebep olunduğu yönündeki bilirkişi tespitleriyle alakalı soruya (Eylem-12);
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Teknopark kurulması Kanunla mümkündür. Teknoparkın kurulması için de bir şirket kurulması gerekiyordu. Bu nedenle Teknoparkın kurulabilmesi için İ.Bilim ve Teknoloji P. A.Ş. isimli şirket kurulmuştur. Bu amaçla kurulmuş olan bir şirketin sermaye arttırımı yapılmasının suç olarak kabul görmesini anlamış değilim.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin geçmiş yıllarda kurulmuş olan iştirakleri ve bağlı ortaklarından İzmir Ekonomi Holding A.Ş. isimli firmaya sermaye artırımı olarak yapılan ödemeler ve şirketin genel idaresi sebebiyle toplamda 1.008.000 TL üniversite zararına sebep olunduğu yönündeki bilirkişi tespitleriyle alakalı soruya (Eylem-13);
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyormu. İzmir Ekonomi Holding A.Ş. isimli firmanın kuruluş amacı üniversite adına bir radyo TV kurulması amacıyla bu şirket kurulmuştu. Ancak radyo TV kurulmasına RTÜK tarafından izin verilmediğinden dolayı şirket faaliyete geçemedi. Bu nedenle Teknopark a ortak edildi. Amaçlarına uygun şekilde sermaye arttımı yapıldı. Asla kaynak aktarımı söz konusu değildir.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin geçmiş yıllarda kurulmuş olan iştirakleri ve bağlı ortaklarından İ. K Sanat Sergi Kongre Yatırım İşletme Ticaret A.Ş. isimli firmaya sermaye artırımı olarak yapılan ödemeler ve şirketin genel idaresi sebebiyle toplamda 59.952 TL üniversite zararına sebep olunduğu yönündeki bilirkişi tespitleriyle alakalı soruya (Eylem-14);
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Bahse konu şirket Alsancak’ da müze açılabilmesi amacıyla kurulan bir şirkettir. Bakanlığın müze için yer tahsisi yapmaması nedeniyle müze açılamamıştır. Bilirkişi raporunda belirtilen zarar miktarlarını kesinlikle kabul etmiyoruz. İyi niyetli başlayan bir girişim bakanlık tarafından yer tahsis edilmemesi ve akabinde açılan davalar nedeniyle sonuçlanmamış olması tarafımıza bir cezai sorumluluk olarak yüklenemez.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin geçmiş yıllarda kurulmuş olan iştirakleri ve bağlı ortaklarından İşbirliği Y. Malzemeleri Pazarlama Ticaret Ve San. A.Ş. isimli firmaya sermaye artırımı olarak yapılan ödemeler ve şirketin genel idaresi sebebiyle toplamda 3.045.758 TL üniversite zararına sebep olunduğu yönündeki bilirkişi tespitleriyle alakalı soruya (Eylem-15);
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. İşbirliği Y. Malzemeleri Pazarlama Ticaret ve San. A.Ş. isimli firmanın çoğunluk hissesi üniversite tarafından taşınmazları ile birlikte satın alınmıştır. 6 ay sonra taşınmazın satılması ile birlikte üniversite On Milyon Amerikan Doları kar etmiştir. Söz konusu şirketin bazı hissedarlarının hisselerini devretmemesi nedeniyle yaşanan sorunlar ve akabindeki davalar sonucunda şirket atıl bir şekilde kalmıştır.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin geçmiş yıllarda kurulmuş olan iştirakleri ve bağlı ortaklarından İşbirliği E. Üretim San. Ve Tic. A.Ş. isimli firmaya sermaye artırımı olarak yapılan ödemeler ve şirketin genel idaresi sebebiyle toplamda 1.794.115 TL üniversite zararına sebep olunduğu yönündeki bilirkişi tespitleriyle alakalı soruya (Eylem-16);
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Üniversitenin elektrik faturaları çok yüksek miktarda gelmekteydi. Bu nedenle üniversitenin enerji sektöründe geleceğini garanti altına alabilmek ve yüksek gelen elektrik faturalarından kurtulabilmek amacıyla İşbirliği E.Üretim San. Ve Tic. A.Ş. isimli firmaya ortak olunmuştur. Şirket halen faal bir şekilde binası, makineleri, teçhizatları ve elektrik üretim lisansı ile elektrik üretimine hazır bir şekilde beklemektedir. Ancak doğalgazın pahalı olması nedeniyle şu anda elektrik üretimi yapılmamaktadır.”
“Üzerime atılı hiçbir suçu kabul etmiyorum. İzmir için hayatımın yarısında İş merkezleri, konut siteleri, organize sanayi, teknopark gibi iz bırakan çok işler yaptım. 26 yıl İzmir Ticaret Odası Başkanlığı yaptım. Ama hayatımın en önemli ve başarılı işi ise İzmir Ekonomi Üniversitesini kurmak olmuştur.
4.150.000 EURO ile Beş Yüz milyon Amerikan Doları varlığı, 10 bin öğrencisi, 1000 e yakın öğretim üyesi ve idari personel olan bir kurumu çalışma arkadaşlarımla birlikte yarattım. İzmir Ekonomi Üniversitesi bir başarı hikayesi dir. Bugün, ben ve başta rektörler olmak üzere mütevelli heyetin saygın üyesi iş adamları mali poliste ifade veriyor. Delile dayanmayan, soyut ifadeler taşıyan bilirkişi raporları ile suçlanıyoruz. Benimle birlikte ifadeye çağrılan kişiler üniversiteyi batıran değil, zirveye taşıyan insanlardır.
Her yıl YÖK tarafından denetlenen üniversitemizin başarısı sadece ülkemizde değil, dünyaya da taşmıştır. Prens Charles dahi eğitim yöntemimizin örnek oluşu nedeniyle, üniversitemize gelmiştir. Her yıl açılış dersini merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel vermiştir. İzmir’ in en değerli yerinde 40.000 m2 akıllı sınıfları olan 1. Sınıf inşaat kalitesi olan binaların bulunduğu akıllı kampüs yarattık. Bugün artık, eğitim kadar sağlık da önem taşıyor. Pandemi sürecinde bunu daha iyi anladık. Sağlık tesisi için hemen kampüse komşu 20 bin m2 alanda 30 bin m2 hastane kaba inşaatını bitirdik, Dekorasyon projelerini dahi hazırladık. Bizi şikayet edenler pencerelerine kontroplak çakarak ancak, depo yapabildiler. Biz, kalsaydık “ İzmir Ekonomi Sağlık Hastanesi” pandemi de üyelerimize etkin hizmet verecekti. İzmir ekonomiyi, hiç borçsuz 25 milyon nakit, yılda 50 milyon bütçe fazlası, 500 milyon $ varlığı, 222 dönüm 2. nci kampüs arsası ile dev bir kurum bıraktık. Kötü yönetilseydi ben ve arkadaşlarım avanta peşinde koşsaydık, 18 yılda böyle bir üniversite olabilir miydi. Bizi ihale mafyası yerine koyma gayreti içinde kişiler er yada geç hesap verecektir. Başarımızın altında eziliyorlar. Bizi gölgelemek ve değersizleştirmek gayreti içindeler.
2 yılı aşkın sürede, üniversiteyi yönetiyorlar, yaptıklarımızın üstüne bir tek tuğla koymadılar sadece bizi lekelemeye ve suç yaratmaya çalıştılar.
Benim yukarıda belirttiğim hususlar Bilirkişi raporlarını çok kısa bir sürede inceleyip cevaplama imkanı buldum. Bu nedenle ilerleyen süreçte konularla ilgili belgeleri ile birlikte ayrıntılı savunmamı soruşturma evrakına ekleyeceğim. Benim konu ile ilgili olarak söyleyeceklerim bunlardan ibarettir.”Şeklinde beyanda bulunmuştur.
2 yılı aşkın sürede, üniversiteyi yönetiyorlar, yaptıklarımızın üstüne bir tek tuğla koymadılar sadece bizi lekelemeye ve suç yaratmaya çalıştılar'diyerek yeni yönetimi suçladı.
EKREM DEMİRTAŞ'IN GENİŞ SAVUNMASI:
'Dönüp bakılan, isteyenlerin gezebileceği örnek bir kampüs hayal etmiştik. İzmir e pek çok eser kazandırdık. En son yaptığımız Ticaret Odası yeni binası da bir güzel örnektir. Üniversite de “Güzel Sanatlar Fakültesi binası ile yabancı diller okulu binaları hem Türkiye de hem de İtalya da ödüller almıştır. Ben 40 yıldır inşaat işi yapıyorum. Projelerimi, S.P. yada E. C., S. T.’ a yaptırdım. Şehir Plancıları ve Mimarlar odası asgari fiyatlarıyla hiç proje yaptırmadım. Bilirkişi raporunda sözleşme bedelinin piyasa rayiçlerine göre aşırı yüksek olduğu ve zarar oluştuğu tespiti yapılmıştır. Bu işin Türkiye’ de bir firmaya yaptırılması halinde maliyetin ne olacağından hareketle bir tespit yapılarak tarafımıza sorumluluk yüklenmiştir. Böyle bir projenin fiyatının Şehir plancıları odasının belirmiş olduğu asgari birim fiyatı esas alınarak tespit edilmesi mümkün değildir. Böyle bir projenin neden yurt içinde yapılmadığı sorusu ile karşılaşacağımız ve bundan sorumlu tutulacağımız aklımıza dahi gelmemiştir. Bu denli yüksek prestijli projeler ile ilgili olarak yurt içinde çalışma zorunluluğu bulunmadığı gibi böyle bir eserin bu şekilde fiyatlandırılması da adeta Da Vincinin MONA LİSA tablosu neden bu kadar pahalı demekle eş değerdir.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Tesisi İnşaat İşleri ihalesinin usulsüz yaptırılması, yaptırılan işin bedelinin yüksek olduğu, yersiz ödemeler yapıldığı ve üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-2) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“Bilirkişi raporunda belirtilen hususları anladım. Buradaki hakkımdaki suçlamaları da kesinlikle kabul etmiyorum. İhale tüm mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılmıştır…Bahse konu ihale, ihale şartlarına uygun ortamda gerçekleştirilmiştir. Bahse konu firmanın uygun fiyat teklifi vermesi üzerine ihale işlemleri gerçekleştirilmiştir… Bu binanın halen kesin kabul işlemi yapılmamıştır. Bilirkişi raporunda belirtilen hususların (GECİKME CEZASI,ELEKTRİK VE SU BEDELİ, AHSUP EDİLMEYEN AVANSLAR) bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir. Mevcut yönetim kesin kabul işlemini yaparken var ise eksik imalatları tamamlatması yine var ise fazla ödemeleri mahsup etmesi gerekir. Yine alınan avansların mahsuplaşma işlemlerinin de kesin kabul aşamasında mevcut yönetim tarafından gözetilmesi gerekir…Fiyat Farkı ödemesi ile ilgili olarak şunları açıklamak isterim; Söz konusu işe ilişkin olarak 16.11.2015 tarihinde sözleşme imzalanmış. 30.06.2016 tarihi de teslim tarihi olarak belirlenmiştir. Yani bu iş 7 ay içinde bitecekti. Ancak işe başlandıktan iki ay sonra Sağlık Bakanlığının ruhsat yönetmeliğinin, üniversite hastaneleri için de uygulanacağının belirtilmesi üzerine inşaat alanı yaklaşık olarak On Bin Metre kare arttırılmıştır. Bu nedenle işin bedeli de yükselmiştir. Bu arada belediye imar planına karşı, çevre parsel malikleri tarafından imar planının iptaline ilişkin dava açılması üzerine 22.04.2016 tarihinde inşaat mühürlenmiş olup, 1 seneden fazla mühürlü kalmıştır. Bu dönem içinde zemin hareketi ve göçme tehlikesinin önlenmesi amacıyla Valilikten kısmı çalışma izni alınmış, 10.01.2018 tarihinde yeniden ruhsat alınmıştır. Bu iş 30.07.2018 tarihine kadar sürdü. Böylelikle 7 ayda bitmesi gereken iş 37 aya uzadı. Bu süreç bizim ve yüklenicinin dışında gelişmiştir. Bu 37 aylık süreç içinde demir fiyatlarında dolar bazında artış meydana gelmiş, ayrıca inşaatın durduğu süreçte kalıp, iskele ve vinçler inşaat mahallinde kalmış (bu malzemeler sökülüp taşınamayacağı için) ve bu nedenle yüklenici firma tarafından bu kalemlere ilişkin kira bedeli ödenmeye devam edilmiştir. Yüklenici firma ihale bedeli verirken inşaatın 7 aylık süreceğini öngörerek ihale bedeline bu süreçle sınırlı kiralama bedelini dikkate almış, ancak 7 aylık iş 37 aya uzadığı ve bu süre içinde söz konusu malzemeler inşaat sahasında kaldığı için kira ödeyeceği süre de 37 aya çıkmıştır. Bu sorun imar planı iptal davası açılmasından kaynaklandığından yüklenicinin bu durumda kusuru bulunmadığı için oluşan artı kira maliyeti ile inşaat maliyetlerinden kaynaklanan artışları hakkaniyet gereği ödemek zorunda kaldık. Aksi halde yüklenici firma bize dava açabileceği gibi sözleşmeyi de feshedecek ve inşaat daha uzun süre kalmış olacaktı. Biz de üniversitenin yararını gözeterek öyle bir takdir hakkı kullandık.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Rekreasyon Alanı İnşaat İşleri ihalesinin usulsüz yaptırılması, yaptırılan işin bedelinin yüksek olduğu, yersiz ödemeler yapıldığı, üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-3) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Rekreasyon alanı üniversitenin hemen batısında, kampüse bitişik 60.000 m2 alan idi, bakımsız ve içindeki metruk bina ayyaşlar ve esrarkeşler tarafından işgal edilmişti. Ayrıca kampüs alanımızda binayı yapacak boş yer kalmamıştı. Kampüs alanımızdaki halı sahayı ve tenis kortunun olduğu yeri inşaat için kullanmak zorunda kaldık. Belediyeden söz konusu arsayı spor alanları olarak inşaa etmek için istedik işin esası budur. Öncelikle belirtmek isteriz ki rekreasyon alanına ilişkin işin daha verimli ve daha ekonomik bir şekilde sonuçlandırılabilmesi amacıyla ihale süreci bölümlere ayrılmak suretiyle yürütülmüştür.İhale süreci şu şekilde gerçekleşmiştir.
Rekreasyon alanına ilişkin bu ihale süreci tamamen mevzuata uygun olarak birimlerimizce yürütülmüştür. Yüklenici firma ile Üniversite arasında herhangi bir özel ya da şahsi ilişki bulunmamaktadır. İhalenin, özellikle bu firmaya bırakılması yönünde gerek benim gerekse arkadaşlarımın herhangi bir isteği, arzusu ya da eylemi vaki değildir. Süreç tamamen şeffaf bir şekilde yürütülmüş ve Üniversitenin çıkarları gözetilerek ihale süreci tamamlanmıştır. İhale bedeli yapılması istenen işin niteliği ve özellikleri dikkate alınarak belirlenmiştir. Amaç yapılan işin kaliteli ve üniversiteye yaraşır bir nitelikte olmasıdır. Bu yüzden yapılan ihale sürecine ilişkin fiyat değerlendirmesi yapılırken salt Çevre ve Şehircilik Bakanlığının birim fiyatlarından hareket edilerek ihalenin yüksek bedelle yapıldığı şeklinde bir tespiti kabul etmemiz mümkün değildir. Amacımız Üniversiteyi dünya çapında tanınan ve etkinliği olan üniversiteler seviyesine çıkarmak marka değeri olan bir üniversite yaratmaktı. (Koç Üniversitesi veya Bilkent Üniversitesi gibi)Yapılan tüm işlemlerin bu bakış açısına göre değerlendirilmesinin gerektiği kanaatindeyim.
…İhale tamamen şeffaf ihale şartları yerine getirilerek gerçekleştirilmiştir. Burada üniversiteyi zarara uğratarak ihaleye fesat karıştırılmamıştır. Yukarıda da ihale süreci ile ilgili olarak detaylı açıklamamı yaptım.
… Bilirkişi raporunda belirtilen bu hususlar ile ilgili ayrıntılı bir cevap vermem mümkün değildir. Ben bu üniversitede mütevelli heyet başkanı olarak görev yaptım. Yapılan inşatta hangi yangın alarm sisteminin takılı olduğunu şu anda söylemem mümkün değildir. Ancak tarafıma hakkediş raporları, yüklenici raporları ve bu konudaki üniversite raporları tevdi edilmesi halinde inceleyip beyanda bulunabilirim. Ancak yaptığım işlemlerde hiçbir usulsüzlük yoktur
…Söz konusu alan ilk projede prefabrik betonarme şeklinde planlanmıştı. Ancak imar durumu nedeni ile Belediye tarafından buraya konvansiyonel inşaat yerine çelik ve sökülebilen bir inşaat yapmamız istendi. Bu sebeple proje çelik bina yapılması şekline dönüştürüldü. Bu binaya ilişkin tüm işlemler yapılan ihale sürecine ve usulüne uygun bir şekilde yerine getirilmiştir. Ancak biz görevden 2018 yılında ayrılırken bu binaya ilişkin kesin kabul işlemi yapılmamıştı. Kesin kabul işlemi yapılmadığı için de yüklenici firmaya ait kesin teminat mektubu halen Üniversitenin uhdesindeydi. Bilirkişi raporunda belirtilen hususlar ( çift kanatlı kapı- çatı bedeli) ile ilgili olarak ayrıntılı bir şey söylemem mümkün değildir. Zira bu konular hakkında ayrıntılı bir savunma verebilmem için hakkediş raporlarını, yüklenicinin raporlarını ve üniversitenin raporlarını incelemek ve karşılaştırma yapmak gereklidir. Belirteyim ki, söz konusu imalatların, bizim dönemimizden sonra halen mevcut olup olmadığı da bir muammadır. Zira 2018 yılında ayrıldıktan sonra söz konusu yerler ile ilgili olarak gerek Belediyenin kullanımının nasıl olduğu gerekse Üniversitenin bu konuda nasıl bir yol izlediği tarafımızca bilinmemektedir. Duyduğumuz kadarı ile söz konusu bina artık bir kafeterya binası dahi değildir. Yani buraların kullanım şekli de değiştirilmiştir. Bilirkişi raporlarında yer alan tespitler 2019-2020 yıllarına ilişkindir. 2018 yılından bu tarihe kadar 2 yıl geçmiş olup, eksik veya hatalı imalatlar olduğunun belirtilerek fazla ödemeler yapıldığının ileri sürülmesi hukuki değildir. Söz konusu ihaleye ilişkin kesin kabul işlemi gerçekleştirilmediği için eksik veya hatalı bir imalat olması durumunda bunların bir tutanak ile tespit ettirilip yüklenici firmaya tamamlattırılması ya da var ise fazla bir ödemenin mahsuplaşma yolu ile giderilmesi mümkündür. Bu noktada söyleyebileceğim tek şey üniversiteyi zarara sokacak şekilde herhangi bir iş ve eylemin yapılmadığıdır.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu İnşaat İşleri ihalesinin usulsüz yaptırılması, yaptırılan işin bedelinin yüksek olduğu, yersiz ödemeler yapıldığı, üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-4) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Benim şahsımın ya da üniversitenin Kuryap isimi firma ile hiçbir organik bağı yoktur. Yabancı Diller Yüksek Okulu inşaatı ihale sürece ile ilgili olarak bilgi vermem gerekirse,
Söz konusu bina klasik bir mimari anlayıştan uzak, parametrik dizayn ve ileri mimari anlayışıyla projesi Amerikalı, İzlandalı ve Türk hocalarımız tarafından çizilmiş ve bu bakış açısına uygun bir şekilde de inşa edilmiştir. Bu bina gerek uluslararası arenada (İtalyada gerçekleştirilen ve uluslararası jürinin oy verdiği yarışmada büyük jüri tarafından mimarlık, bina ve strüktür tasarımı kategorisinde ödüllendirilmiştir) gerekse yurt içinde mimarlık ödülleri ) ödüller almış son derece özellikli bir projedir. Böylesine önemli bir mimari projenin fiyatlandırılmasının Çevre ve Şehircilik bakanlığı birim fiyatlarına göre tespit edilmesi mümkün değildir. Buradaki esas değerlendirme kriteri yapılan işin kalitesine ve mimari projesine uygun imalatların kullanılarak binanın inşa edilmesidir. Bu nedenle birim fiyat üzerinden yapılan bir hesaplama ile ihale sürecinin değerlendirilmesi hukuki değildir.
… İhale süreci tamamen şeffaf olarak gerçekleşmiştir. Benim kesinlikle üniversiteyi zarara uğratıp ihaleye fesat karıştırma suçunu işlemem söz konusu bile değildir.
… Bilirkişi raporunda belirtilen Çakıl Döşemesi, Seramik Yer Kaplaması başlıkları altında ileri sürülen hususların doğru olması mümkün değildir. Tüm işlemler mahal listelerine ve ihale evraklarına uygun bir şekilde yerine getirilmiştir. Ayrıca kesin kabul işlemi yapılmadan önce tüm işlemler bağımsız bir firma olan M. mühendislik firmasına kontrol ettirilerek kesin kabul işlemi yapılmıştır. Yapılan kontrollerde herhangi bir eksikliğin tespit edilmesi halinde kesin kabul işleminin yapılması mümkün değildir.
Bilirkişi raporunda belirtilen dış cephe boyaması, kuzey cephe iskele listesi başlıkları altında ileri sürülen hususların doğru olması mümkün değildir. Tüm işlemler mahal listelerine ve ihale evraklarına uygun bir şekilde yerine getirilmiştir. Ayrıca kesin kabul işlemi yapılmadan önce tüm işlemler bağımsız bir firma olan Methal mühendislik firmasına kontrol ettirilerek kesin kabul işlemi yapılmıştır. Yapılan kontrollerde herhangi bir eksikliğin tespit edilmesi halinde kesin kabul işleminin yapılması mümkün değildir.
… Mekanik başlığı altında yer alan tespitlere gelir isek, burada ilk yapılan proje üzerinden ihaleye çıkılmış ve buna göre işlemler başlamış iken, inşaatın bitim aşamasına doğru öğretim görevlilerinin ve öğrencilerin ek sınıf, dans salonu, tuvalet, fitnes salonu gibi istekleri nedeniyle proje haricinde ilave imalatlar yapılmıştır. Kaldı ki bu şekilde oluşturulan yeni imalatlar da halen kullanılmaktadır. Tüm bu ilave imalatlar sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmiştir. Kaldı ki bilirkişi raporunda bazı kalemler yönünden birim fiyatın altında ödemeler yapıldığı da belirtilmiş olup bu durum dahi kasten üniversiteyi zarara sokacak herhangi bir yanlış eylem içinde olmadığımızın da açık kanıtıdır.”
İzmir Ekonomi Üniversitesi Balçova Belediyesi Tribün Ve Engelli Sosyal Merkezi Binası İnşaat İşleri ihalesinin usulsüz yaptırılması, yaptırılan işin bedelinin yüksek olduğu, yersiz ödemeler yapıldığı, üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-5) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“İhale sürece tamamen şeffaf olarak gerçekleştirilmiştir. Benim kesinlikle herhangi bir firmanın ihaleyi alması için bir çabam olmamıştır. Kesinlikle ihaleye fesat karıştırma suçunu işlemedim.
…Balçova Belediyesi Tribün Ve Engelli Sosyal Merkezi Binası İnşaat İşleri ihale süreci ile ilgili olarak bilgi vermem gerekirse, Söz konusu bu alan Üniversitenin yakınında olan, futbol sahasına yapılmıştır. Futbol sahamız olmadığı için Belediye ile burayı kullanmak için bir protokol düzenlendi. Kullanım bedeli olarak buraya bir kapalı spor salonu inşa edildi. Ancak daha sonra bu alanın kullanım süresinin uzatılması için Belediye ile konuşulduğunda Belediye söz konusu alan içine tribün ve engelli sosyal merkezi binası inşası karşılığında bu yerin kullanım hakkının uzatılmasına karar verdi. Söz konusu iş bu ikinci kullanım hakkının süresinin uzatılmasına ilişkin olup, işe ilişkin tüm projeler Belediye tarafından hazırlanmış ve bunun üzerinden ihaleye çıkılmıştır. Yapılan tüm işlemler de Belediyece hazırlanan projeye uygun olarak yapılmıştır. Geçici kabul ve kesin kabul aşamalarını hatırlamıyorum. Bu aşamalara ilişkin belgelerin tarafıma gösterilmesi halinde ayrıntılı savunmada bulunabilirim.
…Belediye ile yapmış olduğumuz kullanım hakkının kapsamı şu şekilde idi. Futbol sahası ve kapalı spor salonu ve tribünlerin üst bölümü Üniversite tarafından kullanılmakta, kalan bölümler ise Belediyenin tasarrufu altındadır. Bilirkişi raporunda belirtilen tespitler yeni tarihli tespitler olup- kesin kabulden sonra söz konusu yerlerde değişiklik yapılıp yapılmadığı, bu yerlerin yapım amacı dışında bir amaçla kullanılıp kullanılmadığı konularında bilgi sahibi değiliz. Ancak kesin kabulden sonra böyle bir değişiklik yapılmış ise hukuken bunlardan bizim sorumlu tutulmamız da mümkün değildir. Yani yapılan imalatlardan halen yerinde olmayanlar var ise bundan biz sorumlu olamayız.
… Daha önce de bahsettiğim gibi geçici kabul ve kesin kabul işlemlerini hatırlamıyorum. Söz konusu belgelerin tarafıma teslimi halinde ayrıntılı beyanda bulunabilirim. Kesinlikle herhangi bir fazla ödeme yapmam söz konusu değildir. Kesinlikle kurumu zarara uğratmak gibi bir eylemim yoktur.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi Balçova Belediyesi Rekreasyon Alanı Saha Aydınlatma Elektrik İşleri ihalesinin usulsüz yaptırılması, yaptırılan işin bedelinin yüksek olduğu, yersiz ödemeler yapıldığı, üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-6) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. İzmir Ekonomi Üniversitesi Balçova Belediyesi Rekreasyon Alanı Saha Aydınlatma Elektrik İşleri ihalesi tamamen şeffaf ihale sürecinde gerçekleşmiştir. Burada özellikle SYS elektrik isimli firmaya ihalenin verilmesi söz konusu değildir. Ayrıca bahse konu firma ile aramızda hiçbir organik bağ da yoktur.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesine ait Restoran, Kafeterya, Kantinin Kiraya verilmesi ve Personel Yemek Hizmeti Alımı İşi ihalesinin usulsüz yapıldığı ve üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-7) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“A Yemek Tabldot firması ile yapılan sözleşme hükümlerine göre hareket edilmiş ve Üniversitenin alacağı tahsil edilmiştir. Üniversitenin alacağının tahsil edilmesinin suç olduğunu bilmiyordum.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesine ait “Kafeterya, Güzellik Salonu, Çamaşırhane ve Restoran”, “Kırtasiye, Malzeme Satışı ve Fotokopi Çekim Merkezi” ve “Fitness ve Sağlık, Güzellik Hizmeti Salonunun” kiraya verilmelerinin usulsüz yapıldığı ve üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-8) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Üniversite içinde bulunan bu tür yerlerin kiralanması sorunu ortaya çıktı. Biz üniversiteye bilmediğimiz ve güvenmediğimiz kişilerin girmesini istemediğimiz için güzellik salonları olan, bu sektöre eleman yetiştiren kursları da olan A.H. bu işe girmesini rica ettik. Sözleşmelerin imzalanması aşamasını hatırlamıyorum, ama bir şirkete haksız kazanç sağlama kast ve niyeti ile asla hareket etmedik.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesine ait Restoran, Kantin, Kafeterya İşletmesi, Personel Yemek Alımı Hizmeti Alımı İşi ihalesinin usulsüz yapıldığı ve üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-9) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. F. Bey, kuruluşta, muffakları inşa eden, daha önce üniversitede taşeron olarak yemek hizmeti veren kişidir.. Gerek öğrenciler gerek ise yönetim ve hocalar sunulan hizmetten ve yemeğin kalitesinden çok memnundu. Kira artış döneminde yaşanan bir anlaşmazlık nedeni ile aramızdaki sözleşmeyi feshettik. Daha sonra tekrar ihaleye çıkıldı ve isimli firma yüksek bir bedel vererek ihaleyi kazandı. Ancak bu firma yemek kalitesi, hizmet şekli ve güvenlik konularında sorunlar çıkardığı gibi kira bedelini de ödememeye başladı. Bunun üzerine bu kişi ile olan sözleşme feshedildi. Bu süreçte öğrencilerin ve hocaların yemek sorunu yaşamasının önüne geçilmesi amacıyla (yemeksiz kalmamaları amacıyla ) F. Beyle yeniden görüşme yapıldı ve tekrar kendisi ile anlaşıldı. Bu süreç o kadar insani nedenlerle yürütülmüştü ki bunun bu şekilde bir cezai sorumluluk konusu olarak karşımıza çıkarılması son derece üzücüdür.
Daha sonra yeni yönetim F. Beyle çalışmak istemedi ve sözleşmesini sebep göstermeksizin feshetti ve F. Beyden daha pahalı (iki katı fiyata) yemek sunan bir firmaya bu işi verdi. F. Bey bu işten zarar etti. Bilirkişi raporunda belirtilen bu hususlar halen Üniversite ile F. Bey arasında hukuki ihtilafa konu olup, bu konuda alınan bilirkişi raporlarında Üniversite haksız bulunmuştur. Kaldı ki bu yaşanan süreçte herhangi bir sorumluluğumuz da yoktur.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesine ait Restoran, Kantin, Kafeterya İşletmesi, Personel Yemek Alımı Hizmeti Alımı İşi ihalesinin usulsüz yapıldığı ve üniversitenin zarara uğratıldığı iddiaları (Eylem-10) ile ilgili olarak düzenlenen bilirkişi raporlarındaki tespitlerle alakalı sorulara;
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Biz kafeterya ile ilgili olarak öncesinde ihaleye çıktık. Ancak söz konusu alanın üniversite yakınında olması nedeni ile alkol ruhsatı alması söz konusu değildi. Zaten biz de Üniversite olarak alkollü bir işletme olmasını istemiyorduk. Alkol ruhsatının olmaması ne yazık ki ihaleye katılımın olmamasına neden oldu. Bunun üzerine biz de mütevelli heyet toplantılarında bu meseleyi nasıl çözeceğimizi düşünürken, burayı alıp işletmesini A. Beyden rica ettik. Kendisine ait şirkete mevzuata uygun bir şekilde pazarlık usulü ile ihale süreci gerçekleşti. A. Bey buraya bir takım yatırımlar yaptı ancak yeni gelen yönetim bu süreci sonlandırdı.Bu hali ile A. Bey söz konusu yeri işletime açamadı. Üniversitenin bundan dolayı bir zararı olmadı, aksine A. Bey bizim ısrarımız ile girdiği bu işten zarara uğradı.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin geçmiş yıllarda kurulmuş olan iştirakleri ve bağlı ortaklarından E.Teknoloji Sanayi ve Tic. A.Ş. isimli firmaya sermaye artırımı olarak yapılan ödemeler ve şirketin genel idaresi sebebiyle toplamda 360.000 TL üniversite zararına sebep olunduğu yönündeki bilirkişi tespitleriyle alakalı soruya (Eylem-11);
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. E.teknoloji isimli firma şirket sermayesi olmayan girişimcileri desteklemek amacıyla kurulmuştur. Amacı asla kar elde etmek değildir. Faturalar üniversite bünyesindedir, olmayan bir hizmet ve mal alımı yoktur. Bunun incelenmesi her zaman mümkündür. Bu belgelerin neden bilirkişiye teslim edilmediği tarafımızca anlaşılamamıştır.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin geçmiş yıllarda kurulmuş olan iştirakleri ve bağlı ortaklarından İ.Bilim ve Teknoloji A.Ş. isimli firmaya sermaye artırımı olarak yapılan ödemeler ve şirketin genel idaresi sebebiyle toplamda 13.768.240 TL üniversite zararına sebep olunduğu yönündeki bilirkişi tespitleriyle alakalı soruya (Eylem-12);
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Teknopark kurulması Kanunla mümkündür. Teknoparkın kurulması için de bir şirket kurulması gerekiyordu. Bu nedenle Teknoparkın kurulabilmesi için İ.Bilim ve Teknoloji P. A.Ş. isimli şirket kurulmuştur. Bu amaçla kurulmuş olan bir şirketin sermaye arttırımı yapılmasının suç olarak kabul görmesini anlamış değilim.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin geçmiş yıllarda kurulmuş olan iştirakleri ve bağlı ortaklarından İzmir Ekonomi Holding A.Ş. isimli firmaya sermaye artırımı olarak yapılan ödemeler ve şirketin genel idaresi sebebiyle toplamda 1.008.000 TL üniversite zararına sebep olunduğu yönündeki bilirkişi tespitleriyle alakalı soruya (Eylem-13);
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyormu. İzmir Ekonomi Holding A.Ş. isimli firmanın kuruluş amacı üniversite adına bir radyo TV kurulması amacıyla bu şirket kurulmuştu. Ancak radyo TV kurulmasına RTÜK tarafından izin verilmediğinden dolayı şirket faaliyete geçemedi. Bu nedenle Teknopark a ortak edildi. Amaçlarına uygun şekilde sermaye arttımı yapıldı. Asla kaynak aktarımı söz konusu değildir.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin geçmiş yıllarda kurulmuş olan iştirakleri ve bağlı ortaklarından İ. K Sanat Sergi Kongre Yatırım İşletme Ticaret A.Ş. isimli firmaya sermaye artırımı olarak yapılan ödemeler ve şirketin genel idaresi sebebiyle toplamda 59.952 TL üniversite zararına sebep olunduğu yönündeki bilirkişi tespitleriyle alakalı soruya (Eylem-14);
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Bahse konu şirket Alsancak’ da müze açılabilmesi amacıyla kurulan bir şirkettir. Bakanlığın müze için yer tahsisi yapmaması nedeniyle müze açılamamıştır. Bilirkişi raporunda belirtilen zarar miktarlarını kesinlikle kabul etmiyoruz. İyi niyetli başlayan bir girişim bakanlık tarafından yer tahsis edilmemesi ve akabinde açılan davalar nedeniyle sonuçlanmamış olması tarafımıza bir cezai sorumluluk olarak yüklenemez.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin geçmiş yıllarda kurulmuş olan iştirakleri ve bağlı ortaklarından İşbirliği Y. Malzemeleri Pazarlama Ticaret Ve San. A.Ş. isimli firmaya sermaye artırımı olarak yapılan ödemeler ve şirketin genel idaresi sebebiyle toplamda 3.045.758 TL üniversite zararına sebep olunduğu yönündeki bilirkişi tespitleriyle alakalı soruya (Eylem-15);
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. İşbirliği Y. Malzemeleri Pazarlama Ticaret ve San. A.Ş. isimli firmanın çoğunluk hissesi üniversite tarafından taşınmazları ile birlikte satın alınmıştır. 6 ay sonra taşınmazın satılması ile birlikte üniversite On Milyon Amerikan Doları kar etmiştir. Söz konusu şirketin bazı hissedarlarının hisselerini devretmemesi nedeniyle yaşanan sorunlar ve akabindeki davalar sonucunda şirket atıl bir şekilde kalmıştır.
”
İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin geçmiş yıllarda kurulmuş olan iştirakleri ve bağlı ortaklarından İşbirliği E. Üretim San. Ve Tic. A.Ş. isimli firmaya sermaye artırımı olarak yapılan ödemeler ve şirketin genel idaresi sebebiyle toplamda 1.794.115 TL üniversite zararına sebep olunduğu yönündeki bilirkişi tespitleriyle alakalı soruya (Eylem-16);
“Hakkımdaki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Üniversitenin elektrik faturaları çok yüksek miktarda gelmekteydi. Bu nedenle üniversitenin enerji sektöründe geleceğini garanti altına alabilmek ve yüksek gelen elektrik faturalarından kurtulabilmek amacıyla İşbirliği E.Üretim San. Ve Tic. A.Ş. isimli firmaya ortak olunmuştur. Şirket halen faal bir şekilde binası, makineleri, teçhizatları ve elektrik üretim lisansı ile elektrik üretimine hazır bir şekilde beklemektedir. Ancak doğalgazın pahalı olması nedeniyle şu anda elektrik üretimi yapılmamaktadır.”
“Üzerime atılı hiçbir suçu kabul etmiyorum. İzmir için hayatımın yarısında İş merkezleri, konut siteleri, organize sanayi, teknopark gibi iz bırakan çok işler yaptım. 26 yıl İzmir Ticaret Odası Başkanlığı yaptım. Ama hayatımın en önemli ve başarılı işi ise İzmir Ekonomi Üniversitesini kurmak olmuştur.
4.150.000 EURO ile Beş Yüz milyon Amerikan Doları varlığı, 10 bin öğrencisi, 1000 e yakın öğretim üyesi ve idari personel olan bir kurumu çalışma arkadaşlarımla birlikte yarattım. İzmir Ekonomi Üniversitesi bir başarı hikayesi dir. Bugün, ben ve başta rektörler olmak üzere mütevelli heyetin saygın üyesi iş adamları mali poliste ifade veriyor. Delile dayanmayan, soyut ifadeler taşıyan bilirkişi raporları ile suçlanıyoruz. Benimle birlikte ifadeye çağrılan kişiler üniversiteyi batıran değil, zirveye taşıyan insanlardır.
Her yıl YÖK tarafından denetlenen üniversitemizin başarısı sadece ülkemizde değil, dünyaya da taşmıştır. Prens Charles dahi eğitim yöntemimizin örnek oluşu nedeniyle, üniversitemize gelmiştir. Her yıl açılış dersini merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel vermiştir. İzmir’ in en değerli yerinde 40.000 m2 akıllı sınıfları olan 1. Sınıf inşaat kalitesi olan binaların bulunduğu akıllı kampüs yarattık. Bugün artık, eğitim kadar sağlık da önem taşıyor. Pandemi sürecinde bunu daha iyi anladık. Sağlık tesisi için hemen kampüse komşu 20 bin m2 alanda 30 bin m2 hastane kaba inşaatını bitirdik, Dekorasyon projelerini dahi hazırladık. Bizi şikayet edenler pencerelerine kontroplak çakarak ancak, depo yapabildiler. Biz, kalsaydık “ İzmir Ekonomi Sağlık Hastanesi” pandemi de üyelerimize etkin hizmet verecekti. İzmir ekonomiyi, hiç borçsuz 25 milyon nakit, yılda 50 milyon bütçe fazlası, 500 milyon $ varlığı, 222 dönüm 2. nci kampüs arsası ile dev bir kurum bıraktık. Kötü yönetilseydi ben ve arkadaşlarım avanta peşinde koşsaydık, 18 yılda böyle bir üniversite olabilir miydi. Bizi ihale mafyası yerine koyma gayreti içinde kişiler er yada geç hesap verecektir. Başarımızın altında eziliyorlar. Bizi gölgelemek ve değersizleştirmek gayreti içindeler.
2 yılı aşkın sürede, üniversiteyi yönetiyorlar, yaptıklarımızın üstüne bir tek tuğla koymadılar sadece bizi lekelemeye ve suç yaratmaya çalıştılar.
Benim yukarıda belirttiğim hususlar Bilirkişi raporlarını çok kısa bir sürede inceleyip cevaplama imkanı buldum. Bu nedenle ilerleyen süreçte konularla ilgili belgeleri ile birlikte ayrıntılı savunmamı soruşturma evrakına ekleyeceğim. Benim konu ile ilgili olarak söyleyeceklerim bunlardan ibarettir.”Şeklinde beyanda bulunmuştur.
FACEBOOK YORUMLAR